Antalya’da 2025 Nisan ayında yapılacak olan Uluslararası Antalya Mimarlık Bienali 4,5 nedeniyle basın açıklaması gerçekleştirildi. Antalya Mimarlar Odası’nda yapın basın açıklamasında, Bienal Başkanı Prof. Dr. C. Abdi Güzer, Küratör Prof. Dr. Lale Özgenel Küratör: E. Hazal Türkyılmaz Bilgiç Koordinatör Ayça Akay Özden ve Antalya Mimarlar Odası şube başkanı Hasan Çerçiler bulundu. Mimarlık bienali Mimarlar Odası tarında iki yılda bir yapılıyordu. İlk bienal 2011 yılında Kesişmeler temasıyla düzenlenen bienalin ikincisi 2013 yılında Şablon, üçüncüsü 2015 yılında Geleceği Düşünmek, dördüncüsü 2017 yılında Süreklilik teması adı altında düzenlenmişti.
Bienalin olağan takvimi içinde 5’inci buluşmanın 2019 yılında düzenlenmesi planlanmıştı. Ancak, COVID-19 pandemisi nedeniyle buluşma ertelenmiş ve bienal serisine ara verilmişti. Şimdi ise mimarlık ve kent gündemine dair bir tartışma ve paylaşım ortamı sunmayı hedefleyen Uluslararası Antalya Mimarlık Bienali, 2025 yılı Nisan ayında 5. kez düzenlenecek. Basın açıklamasını Bienal Başkanı Prof. Dr. C. Abdi Güzer okudu.
“İSİMDEKİ 4,5 SEMBOLİK ANLAM TAŞIYOR”
Uluslarası Antalya Mimarlık Bienali Başkanı Prof. Dr. C. Abdi Güzer, bienalin 2025 yılında yeniden eski ritmine dönme hedefinde olduğunu belirtti. Güzer, bienalin 5’inci kez yapılacağını ancak temaya uygun olması nedeniyle etkinliğin ismindeki 4,5 sembolün geçiş sürecini temsil ettiğini söyledi. Güzel konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Uluslararası Antalya Mimarlık Bienali serisi, 2025 yılındaki buluşmayla birlikte yeniden olağan ritmine dönmeyi hedefliyor. Teması, Arada / In-Between olarak belirlenen 2025 yılı buluşması bu ritmi yakalamayı amaçlayan bir anımsatma ve olağana geçiş etkinliği olarak öngörülüyor. Bu anlamda, 5. kez düzenlenecek etkinliğin ismindeki 4.5, bu geçiş sürecini sembolik anlamda temsil ediyor. 4.5 aynı zamanda, pandeminin küresel ve yerel ölçeklerde günlük yaşam pratiklerine getirdiği, bazıları kalıcı hale gelen, değişikliklerle farklı boyutlar kazanan yeni düzenler ve öncekiler arasındaki geçişe; yani bir çeşit “arada olma, arada bulunma” durumuna da atıf yapıyor.”
BİENALİN ANA TEMASI ‘ARADA/ IN-BETWEEN’
Güzer, bienalin ana temasının ‘Arada/ In-Between’ olduğunu açıkladı. Bunun yanı sıra bienalin yeni dünya düzeninde kenti ve mimarlığının nereye evrildiğinin sorusu üzerinde durulduğunu ifade eden Güzer, “Bienalin ana teması olarak belirlenen Arada / In-Between, bu bağlamda, Yeni Dünya Düzeninde Mimarlık ve Kent Nereye Evriliyor? sorusuna bir tartışma zemini oluşturmayı hedefliyor. Tema çerçevesinde, bu sorunun yapay zeka, sınırsız dijitalleşme, teknoloji hegemonyası, sosyal medya olgusu, göç ve yer değiştirme, çatışma ve savaş, insan sağlığı ve küresel salgın tehdidi, sürdürülebilirlik ve direniş, iklim ve çevre aciliyeti, gıdaya erişim, sağlıklı yaşam çevresi ve barınma, sosyal ve mekansal adalet, kent, mekan ve insan güvenliği, kültürel erozyon, sosyal ve mekansal sınırlar ve geçirgenlik, toplum ve kent kimliği gibi gerek Türkiye’de, gerekse dünyada sıklıkla gündem oluşturan çeşitli alt başlıklar üzerinden irdelenmesi amaçlanıyor” şeklinde konuştu.
SERGİLER VE PANELLERLE GENİŞ KATILIM
Güzer konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Bienal kapsamında bir araya gelecek katılımcıların, sergiler, sunuşlar, atölyeler ve panellerle, belirtilen alt başlıklar veya başkalarının yönlendiriciliğinde, bugünün dünyasında mimarlık ve kenti Arada / In-Between perspektifinden sorgulamaları; bu bağlamda, tespitler, öneriler, projeksiyonlar, manifestolar, özgün fikirler ve tartışmalar geliştirmeleri beklenmektedir.”
“BUGÜN VE GELECEK TARTIŞLACAK”
Bienal kapsamında pek çok disiplinlerin temsilcileri eştirile bir ortamda bugün ve geleceğin gündeme taşınacağını ifade eden Güzer, “Bugüne dair eleştirel bir ortamı ve geleceğe dair düşüncelerin paylaşılacağı bir forumu temsil etmesi öngörülen Bienal, çeşitli disiplinlerden ulusal ve uluslararası isimleri bir araya getirecek. Uluslararası ölçekte turizm, kültür ve ticaret kenti Antalya'da, aralarında, mimarlık, planlama, tasarım, sanat, sosyoloji, psikoloji, ekonomi, medya ve politika gibi farklı disiplinlerin temsilcileri ile akademisyenler, öğrenciler, mimarlık dostları, yerel yöneticiler ve kentlilerin bulunacağı geniş katılımlı bir ortamda, mimarlık ve kent "bugün ve gelecek" açısından gündeme taşınacak” sözlerine son verdi.