Adana Olgunlaşma Enstitüsü, teknolojinin ilerlemesi ve farklı kumaş türlerinin çıkmasıyla unutulmaya yüz tutan dokuma kültürünü orijinalliğini yitirmeden bünyesinde kurduğu atölye ile gelecek nesillere aktarıyor. Dokuma atölyesinde Adana'nın pamuğu kirmenle eğirilerek, kök boya ile renklendirildikten sonra dokunarak kumaş halini alıyor.
Dokuma atölyesinde usta öğretici olarak görev yapan Şükran Kara, Adana Olgunlaşma Enstitüsü Kültür Sanat Merkezi'nde unutulmaya yüz tutmuş meslekleri canlandırmaya çalıştıklarını belirterek, “Adana'mızın pamuğunu, sarı gelinini tamamıyla kirmenle eğilerek onları iplik haline dönüştürüyoruz. Yünü ve pamuğu doğal bitkilerle ağaç kökleriyle çeşitli çiçeklerin, otların kökleriyle, ana ceviz kabuğuyla onları kök boya yapıyoruz. Tamamıyla doğal. Hiç katkısal madde yok içinde.
Onları tezgahlarımızda dokuyarak kumaş haline dönüştürüyoruz. Buradaki dokunan kumaşlar da üretime gidiyor, kıyafet, çanta, çeşitli tasarımlar yapılıyor. Burada tamamen unutulmaya yüz tutmuş meslekleri canlandırmaya çalışıyoruz. Kilim olsun, kumaş olsun, çarpanı olsun, çeşitli şeyleri üretiyoruz burada. Buradaki bütün arkadaşlarım, usta öğretici ve işinde Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın devlet sanatçı kimliği olanlar da var. Unutulmaya yüz tutmuş meslekleri yaşatan devlet sanatçısı olanlar da var. Arkadaşlarımla birlikte biz usta öğretici olarak çalışıyoruz” dedi.
“ÖZÜMÜZ OLDUĞU İÇİN TALEP OLUYOR”
Dokuma atölyesine talep olduğunu söyleyen Kara, “İnsanlar tarafından kirmen, pamuk, kumaş, kilim yaşatılmayan şeyler olduğu için, özümüz olduğu için talep oluyor. Adana Olgunlaşma Enstitüsü'ne öğrencilerimiz geliyor. İki yıllık bir eğitimden sonra sınava tabi tutuyoruz. Usta öğretici olarak burada çalışmaya başlayan öğrencilerimiz de var. Şu an usta öğretici olarak çalışıyorlar. Çeşitli eğitimlerden sonra yetiştikten sonra burada görev yapabiliyorlar” diye konuştu.