Antalya Sanayici ve İş İnsanları Derneği’nin (ANSİAD) 8. Olağan Toplantısı, 14 Mayıs 2025 Salı günü geniş bir katılımla Akra Hotel’de gerçekleştirildi. ANSİAD Üyesi Aysel Dal Cengiz’in başkanlığında yapılan toplantının konuğu, Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı Prof. Dr. Yankı Yazgan oldu.
Konuşmasında, 19 Mayıs 1919’un yalnızca bir askeri ya da siyasi başlangıç olmadığını vurgulayan Özbek, bu tarihin aynı zamanda bir milletin ayağa kalkışı, özgürlük ve bağımsızlık kararlılığının simgesi olduğunu ifade etti. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bu önemli günü Türk gençliğine armağan ederek, gençlere olan güvenini ortaya koyduğunu belirten Özbek, “Bizler de iş dünyasının temsilcileri olarak bu vizyonun izinde ilerlemeli; gençlerimizi eğitimde, teknolojide, inovasyonda ve girişimcilikte desteklemeliyiz” dedi. “Bir ülkenin en büyük sermayesi, sahip olduğu doğal kaynaklar değil; nitelikli, üretken ve vizyon sahibi insan kaynağıdır” diyen Özbek, gençlerin potansiyellerini ortaya koymalarını sağlamanın yalnızca bireysel değil, toplumsal ve ekonomik gelişim için de vazgeçilmez olduğunu ifade etti.
Bu anlayışla ANSİAD olarak yıllardır girişimcilik ekosistemini güçlendirmeye yönelik çeşitli programlar, yarışmalar ve etkinlikler hayata geçirdiklerini belirten Özbek, “23 yıldır gerçekleştirdiğimiz ‘ANSİAD Girişimcilik Günleri’ ve ‘Fikir Maratonları’ ile gençlerin iş dünyasına daha donanımlı ve özgüvenli adımlarla katılmalarını sağlıyoruz,” dedi. Konuşmasının sonunda Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere tüm Kurtuluş Savaşı kahramanlarını rahmet ve minnetle anan ANSİAD Başkanı Ercan Özbek, bağımsızlık ruhunun gençliğin azmi ve toplumun kararlılığıyla sonsuza dek yaşayacağına olan inancını bir kez daha vurguladı.
Prof. Dr. Yazgan, konuşmasına çocuk ve ergen psikiyatrisi alanındaki uzmanlığından yola çıkarak, “Ben şirket yönetmedim ama çocuklarla, anne babalarla, aile bireyleriyle çalıştım. Aile içinde ne olup bittiğini bilirim. Aile şirketi dediğimizde de aslında hikâyenin çok büyük bir kısmı bu,” dedi. Özellikle Harvard Business School gibi kurumlarda aile şirketlerine yönelik programlarda konuşmacıların büyük çoğunluğunun psikoloji, iletişim, sosyal bilimler gibi ‘soft’ alanlardan geldiğini ifade eden Yazgan, “Çünkü mesele sadece para değil, ilişkiler ve karar mekanizmalarıdır” diye konuştu.
Demans, depresyon, bağımlılıklar gibi durumların yalnızca bireyi değil, şirketin karar süreçlerini ve sürdürülebilirliğini de doğrudan etkilediğini belirten Yazgan; “Zihinsel değişiklikler karar verme süreçlerini sarsar. Bu sadece klinik bir durum değil, toplumsal ve ekonomik bir meseledir,” dedi.