Mazı dağı, uzaktan bakıldığında Antalya’nın ikonik manzaralarından birini oluşturur. Bir zamanlar kayalıklardan ibaret olan Mazı Dağı, Antalya’da nüfusun giderek artması ile bir yaşam merkezi haline geldi. Son yıllarda nüfusu giderek artan bölgede dağın eteklerinde tepesine doğru yaşam alanları şekillenmiştir. Yüksek kısımlarda çıkıldıkça manzara derinleşir ve Antalya’nın merkezini yerleşim birimlerini gözler önüne serer. Mazı Dağı’ndan Antalya’nın birçok bölgesi görünür, Konyaaltı, Varsak ve Kepez’in panoramik görüntüsü yer alır.
MAZI DAĞI BU İSMİ NEREDEN ALDI?
Mazı Dağı, Antalya şehir merkezine göre daha yüksek bir eğime sahiptir. Uzaktan bakıldığında dağın üstünde minyatür gibi görünen evler yakınlaştıkça kalabalık bir yaşam merkezine dönüşür. Şehir merkezine yakın olan bu dağ aynı zamanda seyir terasına sahiptir.
Geçtiğimiz yıllarda inşa edilen seyir terası ile Antalya’ya kuş bakışı bakma fırsatı sunan Masa dağı halk arasında Mazı Dağı olarak bilinmekte. Bu dağ, masaya benzemesi sebebiyle Masa Dağı ismini almıştır.
KAYALIK VE DAĞLIK ARAZİLER NASIL YERLEŞİM BİRİMİ OLUR?
Eski çağlarda dağlar hem barınma hem de koruma işlevi görmüştür. O dönemlerde yaşayan insanlar dağları oyarak manastır evler yaptığı biliniyor. Yüzyıllar boyunca dağlar, insanlar için daha sağlam ve güvenli bir ortam oluşturdu.
Tarih boyunca yüksek sıcaklığın olduğu bölgelerde dağlar yerleşim birimi olarak tercih edilmiştir. Akdeniz ikliminin görüldüğü Antalya’da yaz aylarında yüksek sıcaklıklar yaşanır. Bu nedenle bölgede yaşayan halk, yayla ve dağlar gibi yüksek kısımlara yerleşim birimleri inşa etmiştir.
Mazı Dağı Antalya’nın kepez ilçesi sınırlarında yer alan ve dağın üstünde yer alan yerleşim birimidir. Kayalık ve dağlık bölgelerin yerleşim yeri haline getirilmesi oldukça uzun ve zor bir süreçtir. Bu tür eğimli arazilerde yapılan evlerde yüksel temel, istinat duvarı, taşıyıcı kolonlar, kuyu temel, zemin taraçalandırma gibi çeşitli yöntemler kullanılır.
Antalya’da dağlar önemli yer şekilleri arasındadır. Antalya’nın her yerinden görülen Toros ve Beydağları, en güzel manzaraları oluşturur. Bu dağlar yalnızca görüntüleri ile değil bölgeye sunduğu olanaklarla da önemlidir. Göklere uzanan dağlara tarih boyunca bir kutsallık atfedilmiş, üretkenliği ve yaşamı çağrıştırmıştır. Dağlar hem su kaynaklarını oluşturmada hem de üstünde büyüyen ağaçlar ve dağlarda yaşayan hayvanlar ile ekolojik dengeyi korumaktadır. Eski insanlar dağları oyarak mağaralar ve evler inşa etmiş ve bu yapılar dayanıklıkları ile günümüzde kadar ulaşmayı başarmıştır. Günümüzde de dağlar uzun ve meşakkatli bir çalınmanın ardından hala yaşam merkezi olarak kullanılmaya devam etmektedir.
ANTALYA KEPEZ’İN TARİHÇESİ
Antalya merkezde en büyük ilçeler arasında yer alan Kepez aynı zamanda en kalabalık ilçe olma unvanını taşır. Kepez, tarihsel süreç içinde birçok uygarlığa ev sahipliği yapmıştır. Bölgede Bizans, Selçuklu, Roma ve Osmanlı dönemlerine ait kalıntılar bulunmaktadır.
İlçede yer alan hayvanat bahçesi, düden şelalesi, parklar ve müzeler turistler tarafından ziyaret edilen noktalardır. Bazı bölgeleri engebeli bir araziye sahip olan Kepez, güney bölgelere gidildikçe daha düz bir araziye ulaşır.
Kepez, 2009 yılında Varsak ile birleşti ve böylece nüfus yoğunluğu en fazla olan ilçelerden biri oldu. Eski dönemlerde çorak arazileri ile küçük bir bölgeye yayılan Kepez’de yaşam alanları kısıtlıydı. Kayalık arazilerden oluşan bölge zamanla gelişerek Antalya’nın merkezi ilçelerinden biri olma konumuna ulaştı. ‘Deniz kenarında kalan kayalık alan’ ve gelinlerin başına taktıkları taç anlamına gelen Kepez, günümüzde hem iş ve sosyal olanaklar hem de turizm faaliyetleri açısından giderek önem kazanmaktadır.
