Antalya’nın Konyaaltı ilçesindeki Konyaaltı Anadolu Lisesi’nde 22 Nisan’da gerçekleşen mezuniyet fotoğraf çekimi sırasında yaşananlar kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Öğrencilerin törene uygun giydiği kıyafetlere karışan okul müdürünün “Bu haliniz ne böyle?", "Ben size ahlak öğretirim!" dediği, öğrencilere psikolojik mobbing uyguladığı ve hakaret içerikli söylemlerde bulunduğun ileri sürüldü. Konuya ilişkin Konyaaltı Lisesi velileri Antalya İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Okul velilerinden Rengin Bilici basın açıklamasını okudu. Bilici, okul müdürünün kız çocuklarına yönelik baskıcı ve cinsiyetçi tutum sergilediğini ileri iddia ederek, yaşananların temel haklara ve laik eğitime yönelmiş bir saldırı olduğunu söyledi.
OKUL MÜDÜRÜNDEN ÖĞRENCİLERE PSİKOLOJİK ŞİDDET
“Laik, demokratik, bilimsel eğitimden asla vazgeçmiyoruz” diyen Bilici, konuşmasında şu sözlere yer verdi:
“Çocuklarımız yalnız değil bizler, Konyaaltı Anadolu Lisesi öğrencilerinin velileri olarak, 22 Nisan’da okulda gerçekleştirilen mezuniyet fotoğrafı çekimi sırasında öğrencilerimiz, okul idaresinin belirlediği kıyafet kurallarına uygun biçimde siyah, beyaz kıyafetlerle (kimi çocuklarımız etek-gömlek, kimi çocuklarımız da pantolon-gömlek giyerek) okula gelmiş, ancak okul müdürü tarafından ağır hakaret, tehdit ve psikolojik baskıya maruz bırakılmıştır. Müdür, öğrencilerimize yönelik olarak "Bu haliniz ne böyle?", "Ben size ahlak öğretirim!", "Böyle giyinenleri okuldan atarım!" gibi ifadeler kullanarak açıkça onurlarını zedelemiş, kişilik haklarına saldırmıştır. Bununla yetinmeyerek, öğrencilerimizin üzerlerine zorla cübbe giydirilmeye çalışılmış, tuvalet ihtiyaçlarını kullanmaları dahi engellenmiş, özgürlükleri hukuka aykırı şekilde kısıtlanmıştır.”
LAİK, DEMOKRATİK VE ÖZGÜR BİR EĞİTİM
Bu yaşananlar yalnızca bireysel bir hak ihlali değil; kız çocuklarına, kadına yönelik sistematik bir baskının ve şiddetin açık bir tezahürü olduğunu vurgulayan Bilici, kadınların ve kız çocuklarının giyimleri üzerinden baskı kurulması, tehdit edilmesi ve aşağılanması; toplumsal cinsiyet eşitliğine, laikliğe ve temel insan haklarına doğrudan bir saldırı olduğunu nitelendirdi.
Kadına yönelik her türlü şiddet ve ayrımcılığın sıfır toleransla karşılanması gereken bir dönemde, eğitim kurumlarında bu tür zihniyetlerin varlığı, ülkenin laiklik, çağdaşlık ve hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmadığını söyleyen Bilici, konuşmasında “Cinsiyetçi eğitim istemiyoruz Türk Ceza Kanunu'nun 125. maddesi (hakaret), 106. maddesi (tehdit) ve 109. Maddesi (Hürriyeti tahdit) çerçevesinde işlenen açık suçlar karşısında, adı geçen şahıs hakkında suç duyurusunda bulunulmuş ve yasal süreç başlatılmıştır. Bizler, çocuklarımızın, özellikle de kız çocuklarımızın, hiçbir surette baskıya, aşağılamaya ve şiddete maruz kalmaması için sonuna kadar mücadele edeceğiz. Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik her türlü ayrımcılığın, baskının ve şiddetin karşısında durarak, çocuklarımızın laik, demokratik ve özgür bir eğitim ortamında yetişmesi için tüm hukuki haklarımızı kullanacağız” ifadelerine yer verdi.
“ÇOCUKLARA YÖNELİK ŞİDDETE GEÇİT VERMEYECEĞİZ”
Veliler olarak hiçbir tehdit ve sindirme girişimi karşısında geri adım atmayacaklarını söyleyen Bilici, “Bu hukuksuzluğun ve kadına yönelik bu açık şiddet ve ayrımcılığın takipçisi olacağımızı ve sorumluların hukuk önünde hesap vermesi için tüm adımların atılacağını kamuoyuna kararlılıkla ilan ederiz. Buradan Antalya Milli Eğitim Müdürlüğünü de gerekli idari soruşturmanın yapılması için göreve davet ediyoruz. Çocuklarımız yalnız değildir. Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddete geçit vermeyeceğiz” ifadelerine yer vererek sözlerini sonlandırdı.