Antalya Kültür Sanat’ta gerçekleştirilen etkinlikte, Antalya’nın kuruluşundan itibaren günümüze kadarki serüvenini anlatan, "Kuruluşundan Günümüze Antalya Kent Sözlüğü” ve “Kuruluşundan Günümüze Antalya Kent Kronolojisi" adlı eserlerin sahibi Hüseyin Çimrin, "Ben bu kenti yazarak para kazanmak istemiyorum. Eğer ATSO destek olmasaydı kitabı yazmazdım" açıklamasında bulundu.
ANTALYA’NIN GEÇMİŞİNDEN BAHSEDİLDİ
Antalya’nın kuruluşundan günümüze sosyal ve siyasal tarihi olayların kronolojik dizilimi, önemli yapıların yapım ve yıkım aşaması, önemli insanların doğum ve ölümleri, seçimler, deprem ve benzeri felaketlerin anlatıldığı “Kuruluşundan Günümüze Antalya Kent Sözlüğü” ve “Kuruluşundan Günümüze Antalya Kent Kronolojisi” adlı iki eserin tanıtımı Antalya Kültür Sanat’ta gerçekleştirildi. Birçok gazeteci ve kitapseverin katıldığı söyleşide Antalya’nın geçmişinden bahsedildi.
“BEN KİTABIMI KAZANÇ ELDE ETMEK İÇİN YAZMADIM”
Çimrin, Antalya’yı anlattığı söyleşide şu ifadelere yer ver:
“Ben kitabımı kazanç elde etmek için yazmadım. Ben bu kenti yazarak para kazanmak istemiyorum. Eğer ATSO destek olmasaydı kitabı yazmazdım. Antalya’da bulunan sanatçılar ben sanatçıyım diyor. Antalya’ya bir tablo yapmayan insani ben burada istemiyorum. Burada yaşıyorsa, bu havayı kokluyorsa o kişilerde bir eyler yapmalı. Bakıyorum yapılan eserlere güneşi çiziyor ama o güneş Antalya’nın güneşi değil. Bey Dağlar’sız güneş olmaz. Antalya’yı böyle seveceksiniz. Antalya bir yaşam şeklidir. Sonradan Antalyalı olunmaz.”
“TÜRKİYE’YE BÜYÜK KATKILARI OLAN BİRİDİR”
Antalya Kültür Sanat’ta gerçekleşe etkinliğe katılan ATSO Başkanı Yusuf Hacısüleyman,
“Kültür Sanat binamızda bu ortamda Antalya kültürüne katkıları olan Hüseyin Çimrin’in değerli eserini Antalya’ya kazandırdı. Daha önceki eserleri de var ama sonuncu eseri en olgunlaşmış birikimin parçalarının tamamlayıcısı olarak bize iletmiştir. Bizde kendisinin hayat tecrübesini, deneyiminden hem Antalya hem Türkiye’ye büyük katkıları olan biridir. Onun için hem tanıtımını yapalım hem de sohbet edelim istedik. Çünkü yazılı olanı muhakkak hepimiz okuyacağız ve başucumuzda yerini alacak.”