Antalya Eğitim-Sen Şube Başkanı ve KESK Antalya Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Kadir Öztürk, ihraç edilen öğretmenlere destek sağladıklarını belirtirken, “Türk-Kamu-Sen’de 20 bine yakın ihraç var. İhraç edilen öğretmenlerin hiçbirine sahip çıkılmamış. KESK’te ise, 5 bin tane ihraç var ve biz, bizimle mücadele ettikleri için arkadaşlarımıza belli bir miktarda dünyada ilk olarak belli bir ödeme yapıyoruz” şeklinde konuştu. Türkiye’de ilk olarak ihraç edilmiş öğretmenlere ücret desteğinde bulunduklarını ifade eden Başkan Kadir Öztürk, “Ülkemizde 15 Temmuz yaşandı. Hiçbir suçu olmadığı halde bir gazete aldığı için meslekten atılan arkadaşlarımız var. Mücadeleyi kendi içimizde de sürdürüyoruz. Memur-Sen’de ihraç edilmiş, 30 binin üzerinde ihraçlar var sahip çıkılmamış. Türk-Kamu-Sen’de 20 bine yakın ihraç var. İhraç edilen memurların hiçbirine sahip çıkılmamış. KESK’te ise, 5 bin tane ihraç var ve biz, bizimle mücadele ettikleri için arkadaşlarımıza belli bir miktarda dünyada ilk olarak belli bir ödeme yapıyoruz. Arkadaşlarımız bir işe girmek istediği zaman atıldığı için devletle uğraşamam deyip işe almıyorlar. KESK ve Eğitim-Sen ayakları yere basarak dik bir şekilde devam ediyor. Bundan sonra ki üyelerimize eğitim çalışmaları yaparak, daha çok sokağı kullanarak mücadele edeceğiz” dedi.
“SENDİKAYA ÜYE OLMAKTAN KORKUYORLAR”
İhraç edilen öğretmenlerin yanında durarak mesleğe geri dönmeleri için mücadele ettiklerini belirten Başkan Öztürk, “Yönetimden hocamız var, 6 yıldır suç bulamadıkları halde ihraç edildi. Mücadele ederek mesleğe geri döndü kayıp kazançları için şimdi de mücadele veriyoruz. Bir mücadele hattı var. İlk kurulan sendikalardan biriyiz. 90’lı yıllarda kurulduk o dönemde memurlar sendika kurulamaz diye karşı çıkmaya çalıştılar. Bizde bu düşünceyi kırarak, memurlar kapıkulu değildir, memurlar bir kamu emekçisidir dedik ve sendikamızı kurduk. Memurlar gerekirse kendi haklarının mücadelesini de verir dedik. Bir dönem ivme çok yükseldi. Şimdi düşmüş gibi gözükse şu an karşımızda bir büyük bir AK Parti MHP’nin uyguladığı bir faşizm uygulaması var. Bu faşizm uygulamasıyla baş etmek gerçekten çok zor. Bütün sorunlar birikince büyük bir yumak oluyor. Ülkede sendikaların gerilemesi sebebi ülkede demokrasinin kalkmasından kaynaklı insanların hükümetten korkuyorlar. Sosyal medyada bir şey paylaşsalar anında göz altına alınıyorlar” ifadelerini kullandı.
“ÖĞRETMENLERİN BİR OLMASINI ENGELLİYORLAR”
Öğretmenler arasında unvan ayrımı yaparak, öğretmenlerin mücadele için bir araya gelmelerini engellediklerini ifade eden Öztürk, “Sendikaların ekonomik mücadelesinde bulunması gerekiyor. Antalya turizme açık olduğu için hükümet bazı yasaları değiştirerek gayrimenkul alımını düşürdü. Yabancıların buraya yerleşmesinden karşı değiliz ama. Kiralar çok yükseldi. İnsanlar geçimini sağlayamıyor. Kendi evleri yoksa tayin isteyen arkadaşlarımız var. Özellikle Antalya’nın bazı ilçelerinde evlerle baş edemiyorlar. Örneğin Kaş’tan yüzlerce arkadaşımız tayin istedi. Öğretmenleri birbirine düşürmek, rekabet ettirmek için kariyer basamakları sınavı uyguladı. İki öğretmende aynı bilgileri anlattığı halde birisi uzman birisini başöğretmen yaparak, öğretmenleri birbirinden ayırıyorlar. Uzman öğretmenlere 2 bin 500 TL fazla vererek Başöğretmene 5 bin TL fazla vererek birlikte mücadele etmelerini engelliyorlar. Biz Anayasa Mahkemesine dava açtık ve mahkemede biz hak verdi. Ama yasalar geri alınamadığı için devam ediyor. Bizce bütün öğretmenlerimiz aynı değerde olmalı. Bizde mücadelemizi hem hukuki hem siyasi hem de sokak olarak sürdürüyoruz” dedi.