Ramazan ayının gelmesiyle pek çok konu merak ediliyor. Bunlardan biri de sağlık sorunu yaşayanlar oruç tutup tutmaması araştırma konusu oldu. Özellikle kalp rahatsızlığı olanlar oruç tutup tutmaması merak konusu oldu. Ciddi sağlık sorunu olan kalp rahatsızlığı olan oruç tutar mı? sorusu gündemde yerini almaya devam ediyor. Konuyla açıklama yapan Tıp Fakültesi, Dahili Tıp Bilimleri Bölümü, Kardiyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Ünal Güntekin, önemli bir konuya dikkat çekti. Prof. Dr. Güntekin, bu kararın hastalığın derecesine ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olduğunu belirtti. Güntekin, kontrol altında olan hastaların oruç tutabileceğini, ancak durumu stabil olmayanlar için orucun ciddi sağlık riskleri taşıyabileceğini ifade etti.
CİDDİ KALP RAHATSIZ OLANLAR İÇİN ORUÇ RİSK TAŞIYOR
Kalp hastaları oruç tutabilir veya tutamazdan ziyade hastalığın ciddiyetine ve tipine göre bireysel olarak doktoru tarafından değerlendirilerek karar verilmesi gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Güntekin, “Kalp hastalığının derecesine göre kontrol altındaki kalp hastaları oruç tutabilirler. Durumu stabil olmayan kalp hastaları ise oruç tutmamalı” dedi.
Kalp hastalığına bağlı kontrol altına alınamayan şikayeti olanlar, Çoklu ilaç kullanımını gerektiren kalp yetmezliği, İlaç tedavisine rağmen kontrol altına alınamayan hipertansiyon hastaları, Kalp kapak protezi ya da inme riski nedeniyle kan sulandırıcı ilaç kullananlar, Son 6 ay içerisinde kalp krizi geçiren hastaların oruç tutmasının sakıncalı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Güntekin, “Son 6 ay içerisinde kalp damarlarına balon yapılan, stent takılan veya bypass ameliyatı olmuş hastalar .Kontrol altına alınamayan hayatı tehdit edici aritmi riski olan hastaların oruç tutması sakıncalıdır. Diğer hastalar doktorlarına danışarak tedavilerinin düzenlenmesi yapıldıktan sonra oruç tutmalarında sakınca yoktur” dedi.
“KALP RAHATSIZLIĞI OLANLAR NASIL BESLENMELİ?”
“Hastaların beslenmesi nasıl olmalı” sorusuna cevap Prof. Dr. Güntekin, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Kalp hastaları için en uygun beslenme biçimi sindirimi uzun süren lifli, proteinden zengin gıdalar olmalı. İşlenmiş karbonhidrat (şekerli gıdalar, börek, çörek, baklava, makarna, kurabiye, reçel vb) yerine sebze yemekleri, fasulye, bezelye, nohut, mercimek gibi gıdaları tercih etmeli. Kalp hastalığı olanlar günlük almaları gereken besin miktarını iftarla sahur arasında bölüştürerek almalı.”
“Doktor tarafından başka bir şey önerilmediyse günlük su tüketimi en az 2 litre olmalıdır.” diyen Prof. Dr. Güntekin, “Bu miktar yine iftarla sahur arasında bölüştürülerek alınmalıdır. Orucun kalp hastalarında hastaneye yatış oranını artırmadığı saptanmıştır. Sağlıklı insanlarda orucun kalp damar hastalıklarını artırıcı bir etkisi olmadığı gösterilmiştir. Orucun iyi kolesterol düzeylerinin arttığı, kötü kolesterol düzeylerini ise azaldığı görülmüştür. Oruç tutma kararını hekimlerine danışılarak vermeli, Kullanılan ilaçların doz ayarlaması yapılarak aksatılmadan devam edilmeli, iftar ve sahurda doğru ve ölçülü beslenerek, yeterli sıvı alınmalı” sözlerine son verdi.