Küresel ısınmanın ilk etkisi göller ve akarsular yavaşça çekilirken, üretimde etkisi bu yıl fazlasıyla gözler önüne serildi. İklim değişikliği Akdeniz bölgesi üreticilerini üzdü. Yöre üreticileri, “Bu yıl üretim yarıdan daha aşağıya düştü. Bazıları çiçekteyken, kurudu, bazıları saçma tanesi gibi meyve verirken yandı. Göz göre elimizden bir şey gelmedi, gelemedi. Şaşkınız. ”diye dert yandı. Daha önce kendilerini bilim adamları ile ziraatçıların uyardığını da söyleyen üreticilerden Serik’li Hasan Uyar, Ali Akın, Kemerli Yunus Yıldırım, Elmalılı Rıza Akmaz, Yusuf Keskin ile Manavgatlı Hatice Bezci “ Küresel ısınma etkisinin bu kadar olabileceğini tahmin edemediklerini ifade ederek, Antalya toptancı sebze-meyve hali başta olmak üzere ilçe pazarlarına çok az mal götürdüklerini söylediler ve ortak sorunlarını anlatarak söyle devam ettirdiler:
“ÜRETİM İÇİN İLAÇ MI? KULLANACAĞIZ”
“Bu yıl iklim değişikliği etkilerini gözlerimizle gördük. Artık önümüzdeki yıla bakacağız, ne yapabiliriz, nasıl önlem alabiliriz, şimdiden onun derdine düştük. Bu yıl yaşadıklarımız bizleri şok etti. Asmalarda üzüm yandı, birçok meyve ağacında üretim neredeyse yok denecek kadar azaldı. Olanlarda kalite yok, lezzeti de tuhaftı, tat alamadık. Bütün bu olanlara bir anlam veremedik. Ülkemizin üç tarafı deniz, küresel ısınmanın etkisi- dünyada en son gören ülke olabiliriz -diye düşünmüştük yanılmışız. Ziraatçılara soruyoruz, o ilacı bu ilacı kullanın. Bu güne kadar doğru dürüst ilaç kullanmadan üretim yaptık. Şimdi işimiz ilaçlara mı kaldı? Başka bir çaresi yok mu? . Yetkililer bu konuda bizleri bilgilendirsin, iklim değişikliğine acil önlem alınsın. Üstümüze düşen bir görev olursa elimizden geleni yaparız. Amacımız para kazanmak değil, ülkemizin, vatandaşımızın ihtiyacı karşılamak. O üretmez, biz üretmezsek dışa bağılı hale geliriz, o da nereye kadar. Sonumuz daha kötü olabilir, Allah korusun”
UZMANLAR ACI BİR TABLO ORTAYA KOYDU
Öte yandan Çevre Bilim Uzmanları, Küresel ısınmanın sonuçları hakkında acı bir tablo ortaya koydu. Uzmanlar, “Geliyor gelen göz, göre göre” derken canlı yaşamın altüst olacağını ve A’dan Z’ye her şeyin etkileneceğini söyledi. Acilen “Küresel Isınma Bakanlığının” kurulmasını ve tamamen bilimsel çalışma yönelik bir bakanlık olmalı. Şu anda bile bu konuda köklü önlemler alınmalı ve ayrıca acil yapılan çalışmaların da bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini belirttiler.
KÜRESEL ISINMA NEDİR?
Yaptığımız araştırmalara göre, İnsan faaliyetlerinin atmosfere yaydığı gazların sera etkisi yaratması sebebiyle dünya yüzeyinde sıcaklığın artmasına küresel ısınma deniyor. Küresel ısınmayla birlikte buzullar eriyor ve buzulların içerisinde kalan eski ormanların oluşturduğu karbondioksit açığa çıkar. Küresel ısınmayı en açık şekilde: “Başlıca atmosfere salınan gazların neden olduğu düşünülen sera etkisinin sonucunda, Dünya üzerinde yıl boyunca kara, deniz ve havada ölçülen ortalama sıcaklıklarda görülen artışa verilen isimdir” şeklinde tanımlamak mümkündür. Günümüzde bilim insanları küresel ısınma konusunda hemfikirdirler. Küresel İklim Değişikliği (KİD) insani endüstriyel, tarımsal ve enerji tüketimi gibi faaliyetlerinin sonucu olarak atmosferdeki miktarı ve yoğunluğu artan sera gazlarının neden olduğu küresel ısınmanın neden olduğu iklim değişiklikleridir. Bu iklim değişikleri KURAKLIK, çölleşme, yağışlardaki dengesizlik ve sapmalar, su baskınları, tayfun, fırtına, hortum vb. meteorolojik olaylarda artışlar gibi belirtilerle kendini gösterir. Küresel ısınmaya, atmosferde artan sera gazlarının neden olduğu düşünülmektedir. Karbondioksit, su buharı, metan gibi bazı gazların, Güneş’ten gelen radyasyonun bir yandan dış uzaya yansımasını önleyerek ve diğer yandan da bu radyasyondaki ısıyı soğurarak yerkürenin fazlaca ısınmasına yol açtığı düşünülmektedir. Atmosferdeki gazların gelen Güneş ışınımına karşı geçirgen, buna karşılık geri salınan uzun dalgalı yer ışınımına karşı çok daha az geçirgen olması nedeniyle yerkürenin beklenenden daha fazla ısınmasını sağlayan ve ısı dengesini düzenleyen bu doğal süreç sera etkisidir.
TIPKI SERALARDA OLDUĞU GİBİ
Küresel ısınma ile ilgili yapılan araştırmalara göre, iklim değişikliği şüphesiz son zamanların en popüler gündem maddelerinden birisidir. Küresel ısınma nedir ve ısınma ile bir ilişkimiz var mı? Sorusunun maalesef “EVET” olduğu öğrenildi. YER-ATMOSFER sistemine güneşten gelen enerji miktarı bu sistemden uzaya kaçan enerji miktarı ile aynıdır. Gelen ile giden enerji farklı olsaydı dünyamız ya sürekli ısınacak ya da sürekli soğuyacaktı. Dolayısıyla yer yüzeyinde bir enerji söz konusu dengesi söz konusudur. Bu enerji dengesi kullanılarak yapılan hesaplamalara göre eğer dünyamızın atmosferi olmasaydı ortalama yüzey sıcaklığı – 19 derece olacaktı ve bütün yeryüzü buz ile kaplı olacaktı. Ama yapılan ölçümler ortalama yüzey sıcaklığının 15 derece civarında olduğunu göstermektedir. İşte dünyayı yaşanabilir hale getiren bu 34 derece sıcaklık artışı atmosfere başta su buharı olmak üzere karbondioksit ve metan gibi gazların sera etkisi sayesinde gerçekleşmektedir. (Tıpkı seralarda olduğu gibi)
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNDE NEDEN OLUR?
Küresel iklim değişikliğinin temelinde, nüfus artışı ve buna bağlı enerji tüketimi, toprak kullanımı, uluslararası ticaret ve ulaşım gibi diğer insan aktivitelerindeki artış ile sanayinin gelişmesidir. İklim değişikliğinin asıl nedeni küresel ısınmadır. Bunun sebebi ise atmosferdeki “sera gazlarının” artmasıdır. Sera gazı emisyonlarının insan faaliyetleri ile arttığı bilinmektedir. Karbondioksit (CO 2) en önemli sera gazı olup; araç egzozlarından, ısınma amaçlı yakılan yakıtlardan, fabrika bacalarından atmosfere bırakılmaktadır.
KÜRESEL ISINMANIN ETKİLERİ ve SONUÇLARI
Küresel ısınmanın zaten birçok etkisini yaşayarak görüyoruz. İşte, küresel ısınmanın sonuçları; Buzulların erimesi, yağmur miktarındaki sağanak şeklinde yağışlarda artış, denizlerin su düzeyinde yükselme, fırtına ve sel hasarları, erime, buharlaşma miktarında artış ve kuraklık…
Bilim insanlarınca yapılan araştırmalara göre, Küresel ısınma, tüm dünyayı etkileyen birçok olumsuz sonuçla birlikte gelir. İşte küresel ısınmanın belli başlı etkilerinden bazıları: Hava Durumunda Değişiklikler: Küresel ısınma, iklim sisteminde önemli değişikliklere neden olur. Sıcaklık artışı, daha sıcak yaz ayları, daha uzun ve daha sıcak dönemlerin yaşanması anlamına gelir. Aynı zamanda, daha sık ve şiddetli hava olayları, özellikle fırtınalar, kasırgalar ve seller gibi doğal afetler meydana gelme olasılığını artırır. Denizde Med-cezir : Bu noktada Dünya ile Ay arasındaki( yerçekimsel) çekim birbirlerini eşit olarak dengelemektedir. Bu enerjiye gelgit enerjisi denir. Aynı zamanda bu olaya Med- cezir de denir. Denizdeki hareketleri incelemek istersek; suyun iki kere yükselip iki kere alçalması ile periyotlar halinde bu hareketler gerçekleşir. Küresel ısınma, buzulların erimesine ve deniz seviyelerinin yükselmesine yol açar. Bu durum, kıyı bölgelerindeki yerleşim alanlarını ve ekosistemleri tehdit eder. Deniz seviyesindeki yükselme, tuzlu suyun tatlı su kaynaklarına sızmasına ve içme suyu kaynaklarının tuzlanmasına da neden olabilir. Ekosistem Bozulması: Sıcaklık artışı, bitki ve hayvan türlerinin dağılımını etkiler. Bazı türler, iklim değişikliğine uyum sağlamak için yeni bölgelere göç ederken, diğerleri yaşam alanlarını kaybedebilir. Bu durum biyolojik çeşitlilik kaybına ve ekosistemlerin dengesinin bozulmasına yol açar. Ayrıca, mercan resiflerinin beyazlatılması gibi olaylar da küresel ısınmanın etkileri arasındadır. Tarımsal Üretimde Azalma: Yüksek sıcaklıklar ve değişen yağış desenleri, tarımsal üretim üzerinde olumsuz etkileri olan faktörlerdir. Kuraklık, su kaynaklarının azalması, tarımsal hastalıkların yayılması gibi etkiler, tarım üretimini olumsuz yönde etkileyebilir. Bu durum, gıda güvenliği konusunda ciddi tehditler oluşturabilir.
Su Kaynaklarının Çekilmesi veya kuruması: Küresel ısınma, su döngüsünü etkiler ve su kaynaklarının azalmasına yol açar. Sıcaklıktaki artış, su buharının daha fazla buharlaşmasına ve yağışların azalmasına neden olabilir. Kuraklık, su kaynaklarının azalması ve içme suyu temininde sorunlar yaşanması gibi sonuçlarla karşılaşılabilir. Sağlık Sorunları: Yüksek sıcaklıklar ve değişen iklim koşulları, insan sağlığını da olumsuz etkiler. Artan sıcaklık, sıcak çarpmaları riskini artırır. Ayrıca, artan hava kirliliği, solunum yolu hastalıklarının ve alerjik reaksiyonların yayılmasına neden olabilir. Isı artması stresi: Daha yüksek sıcaklıklar, hayvanlarda bir dizi fizyolojik ve davranışsal değişikliğe neden olabilen ısı stresine yol açabilir. Küresel ısınmanın sonuçları, tüm dünya için önemli bir tehdit oluşturur. Bu nedenle, sera gazı emisyonlarının azaltılması ve sürdürülebilir çözümlerin benimsenmesi önemlidir. İnsanların, hükümetlerin ve uluslararası toplumun bu soruna karşı ortak hareket etmesi gerekmektedir.
KÜRESEL ISINMAYLA MÜCADELE VE ÖNLEMLER
Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliği: Küresel ısınmanın azaltılması için en önemli adımlardan biri, fosil yakıtlardan kaynaklanan sera gazı emisyonlarını azaltmaktır. Yenilenebilir enerji kaynaklarının (güneş enerjisi, rüzgâr enerjisi, hidroelektrik enerji) kullanımı teşvik edilmeli ve enerji verimliliği ön planda tutulmalıdır. Bu sayede, temiz enerji üretimi ve tüketimi artırılarak sera gazı salınımı azaltılabilir. Ormancılık ve Ağaçlandırma Projeleri: Orman tahribatının önlenmesi ve ağaçlandırma projelerinin desteklenmesi, küresel ısınmanın etkileriyle mücadelede önemli bir rol oynamaktadır. Ormanların korunması, karbon döngüsünün devamını sağlar ve CO2 emilimini artırır. Ayrıca, ormancılık projeleri, ekosistemlerin ve biyolojik çeşitliliğin korunmasına da katkı sağlar. Uluslararası İşbirliği ve Politikalar: Küresel ısınmanın etkileriyle mücadele etmek için uluslararası işbirliği ve etkili politikalar önemlidir. Uluslararası anlaşmalar, sera gazı emisyonlarının azaltılması ve iklim değişikliğiyle mücadele için stratejilerin belirlenmesinde rol oynar. Ülkeler arasındaki ortak çabalar, küresel ölçekte olumlu sonuçlar doğurabilir ve iklim değişikliği krizini yönetmede etkili olabilir. Küresel ısınma, dünya genelindeki iklim değişikliklerinin en büyük tehditlerinden biridir. Fosil yakıtların kullanımı, endüstriyel faaliyetler ve ormansızlaşma gibi insan kaynaklı etkenler, küresel ısınmayı hızlandırmaktadır. Bu durum atmosferde ve ekosistemlerde önemli değişikliklere yol açmakta ve birçok olumsuz etkiyi beraberinde getirmektedir. Ancak, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, ormanların korunması ve uluslararası işbirliği gibi önlemlerle küresel ısınmanın etkileriyle mücadele edilebilir. Toplumların ve hükümetlerin bu konuda bilinçlenmesi ve harekete geçmesi, gelecek nesillerin yaşayabileceği sağlıklı ve sürdürülebilir bir dünya için.
