Kutsal sayılan Eshab-ı Kehf Mağarası

ANSAN’dan sanatçılara aşure ikramı yapıldı ANSAN’dan sanatçılara aşure ikramı yapıldı

Kehf Suresi’nde bahsedilen Eshab-ı Kehf Mağarası Müslüman ve Hıristiyanlar tarafından kutsal sayılıyor. Müslüman ve Hıristiyanların akın ettiği mağara, dillerden dillere dolaşan efsaneye konu oluyor.

Kur’an-ı Kerim’de Kehf Suresi’nde bahsedilen Eshab-ı Kehf Mağarası, Müslümanlar ve Hıristiyanlar tarafından kutsal sayılıyor. 15-20 merdivenle inilen mağaraya Müslümanlar ve Hıristiyanlar akın ediyor. Mersin’in Tarsus İlçesi’nin 12 kilometre kuzeyinde yer alan Dedeler Köyünde Encülüs Dağı’ın eteklerinde bulunan mağara, kutsal ziyaret olarak kabul edilerek her yıl milyonlarca ziyaretçiyi ağırlıyor. Doğal bir çöküntünün mağaraya dönüşmesi sonucu meydana gelmiştir. Mağaranın hemen üzerinde 1873 yılında inşa edilen bir cami yer alıyor. Doğal bir güzellik olan mağara, 300 metrekare büyüklüğünde ve 10 metre yüksekliğe sahip.

Ziyaretçilerin hayran kaldığı mağara dini bir sembol olmasıyla da son derece önemli bir yere sahip. Efsanesiyle ayrı görüntüsüyle ayrı büyüleyen mağara, gelen ziyaretçilerine duygu dolu anlar yaşatıyor. Kutsal sayılmasından dolayı özellikle Müslümanlar tarafından ziyaretçi akınına uğrayan mağara, bütün ihtişamını ziyaretçilerinin önüne seriveriyor.

ESHAB-I KEHF MAĞARASI’NIN EFSANESİ

Efsanesinden dolayı Yedi Uyurlar Mağarası olarak da bilinen mağara, anlatılan efsanelere göre mitolojik tanrılara inanışın azaldığı ve tek tanrılara inanışın başladığı dönemlerde tek tanrıya inandıkları için eziyet edilen Hristiyan Yemliha, Mekseline, Mislina, Mernuş, Sazenuş, Tebernuş ve Kefeştetayuş adında yedi genç, putperestliğe geri dönmeyi reddeder. Rum Hükümdar Dakyanus’un huzuruna çıkarılan yedi genç, putperestliğe dönmedikleri takdirde öldürülecektir. Düşünmeleri için birkaç gün süre verilen gençler, köpekleri Kıtmir ile verilen sürede kaçarak Eshab-ı Kehf Mağarası’na sığınırlar. Allah tarafından kendilerine 300 yıllık bir uyku verilir. 300 yılın ardından ilk uyanan genç, yiyecek almak için kente gider ancak elindeki paranın zamanı geçmiştir. Eski parayla yakalanan gence parayı nereden bulduğu sorulur ve parayı bulduğu yere götürmesi istenir. Genç, yalnız olmadığını ve yedi arkadaşıyla beraber mağarada kaldığını anlatır. Genci yakalayan kişi mağaraya geldiğinde yedi yavru kuşun tünediği yuvadan başka bir şey göremez. Bu olaydan dolayı mağara “Yedi Uyurlar Mağarası” olarak anılmaya başlamıştır. ŞEYDA TÜTGÜN

Muhabir: ŞEYDA TÜTGÜN