“Proje okullar”da görevli öğretmenlerin “sürgün” edilmesine yol açan müdahaleye karşı çıkan öğrencilerin isyanı sürerken, Milli Eğitim Bakanlığı’ndan (MEB) norm fazlası öğretmenlerin resen atamalarının durdurulması kararı geldi. Eğitim Sen Antalya Şube Başkanı Kadir Öztürk, konu ile ilgili şu sözlere yer verdi;
“Milli Eğitim Bakanlığı atamalar durdu ancak sadece proje okulları için değil, norm atlamalarını durdurdu yani genel bir durdurma var. Ama bu Ağustos'ta tekrar yenilenecek Milli Eğitim Bakanlığı tüm ülkenin bakanı değil ki sadece tarikatların, cemaatlerin ve yandaş sendikaların bakanı olduğu için onlar ne derse onu yapıyor.
DİN DERSİ KARŞIMIZA ÇIKIYOR
Bu kadar velileri dinlemiyor, diğer sendikaları dinlemiyor, kafasına göre eğitimi bilimsel, layık eğitimden çıkardılar, tamamen şeriata yönelik bir eğitim sistemini uydurmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Bu proje okullarında asıl dertleri kendi yandaşlarını, kendi cemaat insanların ve tarikat mensuplarını yerleştirip proje okullarını kaldırmak. Eğitimin içeriğini boşaltıp ve gerici bir eğitim sistemi veriyor. Her yerde din derslerine bağlı şeyler söyleniyor sürekli. Seçmeli ders istiyorsanız karşınıza beş tane seçmeli din dersi çıkıyor. Matematik, fizik ve kimya yok böyle bir eğitim sisteminin içi boşaltılmış, bilimsel, layık, kamusal ve parasız eğitimden uzaklaştırılmış bir eğitim sistemi var.
ÇÖZÜM ÜRETMİYOR
Bakan birilerini yönlendiriyor, bakan onların dediğini yapıyor. Tam oyunu burada ülkenin bütün kesimini barışçıl bir şekilde çözüm üretmiyor. Tam tersine bir tür karşı tarafı ötekileştiriyor. Önümüzdeki süreçte de zaten bu atamalar durduruldu ancak Ağustos’ta tekrar açacaklar. Örneğin yeni bir yönetmelik çıkıyor yeni yönetmelikte meslek liseler, öğretmenlerinde bir sürü sorunlar çıkacak. Fazla öğretmen de çıkabilir, eksik öğretmen de çıkabilir. Baya bir değişiklik yapacaklar. Bunu bile sendikalardan habersiz, gizlice yapılan bir yönetmelik yani içinde ne olduğunu tam olarak bilmiyoruz.31 yıl sonra diploma iptal edildi kimin ne olacağı belli değil yarın bir gün hukuksuz bir ülkede yaşıyoruz. Hukukun bittiği, oradaki savcıların, hakimlerin bir kişinin dudağına baktığı şekilde karar veriyor.
GÜÇLÜ BİR SES ÇIKARDIK
Bana ‘Sen öğretmen değilsin, diploman geçerli değil’ diyebilir çünkü adalet yok ülkede. Veliler, öğrenciler ve muhalefetteki bütün kişiler birleşip karşı durmak zorunda. Bu insanlara eğitimi gerileştirme politikasının önüne geçmek zorunda. Bilimsel, layık ve demokratik bir eğitim istiyoruz. Bunu çok güçlü bir sesle çıkarmamız gerekiyor. Öğrencilere soruşturma açamaz çünkü açarsa başına bela almış olur. Çünkü bir sürü öğrenci var. Antalya Anadolu Lisesi'ndeki bin 500 kişi sokağa çıktı.
“BİRLİKTE KARŞI DURMAMIZ GEREK”
Çoğu illerde ilçelerde bu hareketler yapılıyor. Adem Tolunay Anadolu Lise ’sinde oldu. Bunların hepsi aslında Bakana tokat gibi geldi. Onlar da şaşırdı çünkü öğrencilerden bu hareket beklemiyorlardı. Müdürlere, “Mesajı atın, çocuklarınızı okula yollamayın, eylem yaptırmayın, suçtur’ diye velilere mesaj yollatıyorlar. Korku politikasını aşmak gerekiyor. Cesaret cesareti doğurur artık korkmuyoruz, susmuyoruz, itaat etmiyoruz. Öğrenciler de hepimizde böyle olmamız lazım ve birlik olmamız lazım. AK Parti ve MHP’nin faşist diktatörlüğüne karşı birlikte olmamız gerekiyor. Parasız, kamusal, bilimsel, layık ve demokratik bir eğitimi. Bütün muhalefet ve sendikalar birlik olarak savunmalı ve öğrencilerimizi bilimsel yetiştirmenin yollarını hep birlikte karşı durarak güçlendirmeliyiz.”
