Antalya kent merkezindeki sayılı yeşil alanlarından biri olan Narenciye Bahçesi’nin tapusunun Maliye Hazinesi’nden Hamidiye Vakfı’na devredildiği ortaya çıktı. Bu gelişmenin ardından Narenciye’nin geleceği tartışılmaya başlandı. Bahçenin ranta açılmasından korkuluyor

CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı’nın gündeme getirdiği, Kırcamii’deki Narenciye Bahçesi’nin bir vakfa devredildiğine yönelik iddia doğrulandı. 203 dönümlük arazinin üzerindeki yapılarla birlikte Hazine’den Hamidiye Vakfı’na devredildiği anlaşıldı. 7 Haziran 2018’de yapılan tapu devri ile Hamidiye Vakfı, 8 kargir ev, 2 gübre, 1 fidan ambalaj evi ve yönetim binalarının sahibi oldu. İşleme gerekçe olarak bahçenin geçmişte bu vakfa ait olması gösterildi.

Ziraat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi’nin önceki başkanı Vahap Tuncer, kentin içindeki en önemli yeşil alanlardan biri olmasının yanında Türk narenciyeciliğin gen bankası durumunda bahçenin korunmasının önemine değindi. Vakfa devrinin ardından Narenciye Bahçesi’nin geleceğinin belirsiz olduğunu belirten Tuncer, “Geçmişte Türk özel sektörünün duayeni Vehbi Koç’un korunmasını istediği bahçenin ranta açılmasına izin verilmemeli” dedi.

CHP Antalya Milletvekili Av. Cavit Arı, yaptığı yazılı açıklama ile, “Antalya’nın can damarı, oksijen deposu olan narenciye bölgesine ismini veren narenciye arazisi sessiz sedasız devir mi yapıldı?” diye sordu. Böyle bir gelişmenin Antalya’ya ihanet olacağı, kabul edilemeyeceğini belirten Arı, siyasi partileri, sivil toplum kuruluşlarını, belediyeleri, meslek odalarını Narenciye Bahçesi’ni sahip çıkmaya davet etti. Ayrıca ilgililerin bu konuda resmi açıklama yapması gerektiğini söyledi.

VAKIFLAR DOĞRULADI

Arı, yaptığı araştırma ile Narenciye Bahçesi’nin tapu devir kaydına da ulaştı. Buna göre Muratpaşa İlçesi Demircikara Mahallesi’ndeki 203 bin 713 metrekarelik arazinin tapusu,7 Haziran 2018’de yapılan tapu devri ile Hamidiye Vakfı’na devredildi. Bu devir ile birlikte söz konusu vakıf; 8 kargir ev, 2 gübre, 1 fidan ambalaj evi ve yönetim binalarının da sahibi oldu.

Antalya Vakıflar Bölge Müdürlüğü, işlemi doğruladı. Gerekçe olarak yapılan araştırmalarda arazinin geçmişte bu vakfa ait olması gösterildi. Halen araziyi kullanan Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü (BATEM) adına herhangi bir değişiklik yapılmadığı belirtildi. Adı geçen vakfın, genel müdürlüğün kontrolünde olduğuna dikkat çekildi.

OLDUĞU GİBİ KORUNMALI

Ziraat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi’nin önceki başkanı olan Vahap Tuncer, Antalya’nın hızla betonlaştığı günümüzde, kent merkezindeki az sayıdaki yeşil alanlardan biri olan Narenciye Bahçesi’nin önemine dikkat çekti. Bahçenin kentin oksijen deposu olmasının yanında Türk narenciyesinin gen bankası olduğunu, oradaki ağaçlardan da yararlanılarak önemli araştırma ve geliştirmeler yapıldığını belirten Tuncer şunları söyledi:

“Bir asıra yaklaşan geçmişi olan bahçenin ağaçları günümüzde narenciyeciliğin geliştirilmesinde damızlık olarak kullanılıyor. Bahçe, Türkiye’de narenciyeciliğin önemli yapı taşlarından birisi. Oraya dokunulmaması, mevcut konumunun korunması lazım. Türk özel sektörünün duayeni rahmetli Vehbi Koç, bahçenin korunması gerektiğini hep dile getirirdi. Geçmişte de bu bahçeyi değişik projelerle ranta, yapılaşmaya açma girişimleri oldu. Bunu engellemek için 1992 yılında 2’nci Derece Kültür Varlığı olarak SİT haline getirilip korunmaya çalışıldı. Ama bunun değiştirilmesinden, bahçenin gelecekte koruma kalkanının delinerek ranta açılmasından endişe ediyoruz”

HAMİDİYE VAKFI

Merkez adresi; Yeni Sahra Mahallesi, Atalay Cd. No:16, 34746 Ataşehir / İstanbul  olan  Hamidiye Kültür ve Eğitim Vakfı’nın internet sitesinde yönetimi hakkında bilgi bulunmuyor. Site, yeterince güncel değil. Vakfın, faaliyetleri içinde Saidi Nursi ile ilgili anma etkinliklerine yer verdiği de görülüyor.

Vakfın amacı; “Milli, ahlaki, tarihi esaslara bağlı kalarak ilmin ve ilmi çalışmaların yaygınlaşması ve fertlerin bu esaslara göre yetişip şahsiyet kazanmasını sağlamak amacıyla tüm tahsil kademelerindeki talebelere hizmet etmek, onları bir taraftan müspet fen ilimleriyle teçhiz, diğer yandan ahlaki ve manevi değerlere sahip, kültürlü, inançlı, ilmi araştırmalarda bulunacak, meslek sahibi ve nitelikli insanlar olarak yetiştirmek için her türlü yardımda bulunmak, imkânlar sağlamak ve bunlarla ilgili her türlü teşebbüste bulunmak, tabii afete maruz kalanlar ile maddi durumu iyi olmayan insanlarımıza her türlü sosyal yardımlarda bulunmaktır” olarak duyuruluyor.

Bunun içinde; “Her seviyede (Okul öncesi, ilköğretim, meslek okulları, kolej, meslek yüksek okulları, yüksek okul, üniversite, enstitü, bilimsel araştırma ve geliştirme merkezleri, kütüphane ve dokümantasyon merkezleri, spor, sosyal, kültür ve test eğitim merkezleri, dershane, öğrenci yurtları, pansiyonlar, misafirhaneler vb.) eğitim ve öğretim kurum ve kuruluşları açar, işletir, kiralar, kiraya verir, satın alır, satar veya ortak olur. Bu gibi kuruluşlara ayni ve nakdi yardımda bulunur” deniliyor.

Ayrıca; cami, Kur’an Kursu yaptırma, tamir ve bakımı ile ihtiyaç sahiplerine giyecek, yiyecek yardımı, misafirhane açılması, dini ve manevi duyguları geliştirecek yayınlar yapmak, kültürel, sosyal geziler düzenlemekte faaliyetleri arasında yer alıyor. NİHAT TOKLU – ANTALYA GÜNDEM