Batı Akdeniz Tarımsal Araştırmalar Merkezi’nde (BATEM) Türkiye Ekonomisinin Yeşil Büyüme Yolunda Kalkınmasını Desteklemek Amacıyla Sürdürülebilir Biyokütle Kullanımı Projesi konuşuldu. Alanında uzman bilim insanları, enerji ve tarım orman bakanlıklarından uzmanların da katıldığı çalışmada biyokütlenin enerji yolculuğuyla ilgili teknik eğitim verildi. 

HAVA SICAKLIĞI ARTIYOR

Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Biyomühendislik Bölümü’nden Prof. Dr. Nuri Azbar, iklim değişikliğinin krize döndüğü noktada Avrupa Birliği’nin devreye girdiğini söyledi. Bilim insanlarının 40 yıldır atmosferdeki karbondioksit gazının artışta olduğunu tespit ettiklerini kaydeden Prof. Dr. Azbar, Avrupa ülkelerinin 2050 yılına kadar karbonun nötr olmasını hedeflediklerini söyledi. Atmosferdeki karbondioksit verisini de paylaşan Prof. Dr. Nuri Azbar, “Çok ciddi rakamlardayız. Atmosferdeki karbondioksit konsantrasyonumuz 419 birim. 1 milyon litre atmosfer hacmi alırsanız içinde 419 litre karbondioksit molekülü var. Karbondioksit bir muşamba gibi atmosferi sarıyor. Karbondioksit ne kadar artarsa muşambanın kalınlığı da o kadar artıyor. Bağlı olarak hava sıcaklığı da artıyor. Her yıl 41 milyar ton atmosfere gazlar basıyoruz” dedi.

ZENGİNLEŞMİŞ TOPRAK

Çiftçinin hasat sonrası ortaya çıkan anızı en yakın biyokütle tesisine başvurup maddi kazanca dönüştürebileceğini de belirten Prof. Dr. Azbar, “Sizin artığınız başka bir tesisin girdisi oluyor. Her iki tarafın yanı sıra çevre de kazanıyor. Bu tesislerden işlenip çıkan maddeyi tarlalara ve tarım alanlarına serebilirsek organik madde anlamında da toprağı zenginleştirmiş oluyoruz” ifadelerini kullandı.

MİLYARLAR BOŞA GİDİYOR

Avrupa Birliği’nin çevre konusuna yönelik ciddi çalışmalar yaptıklarını ve hazırlanan kurallara uymayanlara yönelik ciddi cezaların da olacağını anlatan Prof. Dr. Azbar, karbon ayak izi nedeniyle Türkiye’ye yönelik vergi cezalarının olacağını kaydetti. Prof. Dr. Azbar şöyle konuştu:

“AB’nin bize karbon ayak izi nedeniyle uygulayacağı vergiler var. Yılda 5-6 milyar eurolar havaya atılacak. Bunu da 30 yıl boyunca uygulayacağımızı düşünürsek 150 milyar euroluk vatandaşın parasının havaya gitme riski var. Bu noktada kamu boş durmuyor. Uyum sürecinde mevzuat geliştiriliyor. Ülke menfaatine ortak çalışmalar yürütülüyor.”

YANLIŞ ALGI VAR

Çevre Yüksek Mühendisi ve projenin teknik uzmanı olan Olcay Işın da anız yakma, hayvansal ve bitkisel atıkların yönetilmeyip çevreye gelişi güzel atılmasının çevresel sorunlara neden olacağını söyledi. Atıkların tesisler dışına bırakılmasının su ve toprak kirliliğine de neden olacağını belirten Işın, “Enerji dönüşümünün ciddi bir tesis olarak hazırlanması lazım. Türkiye’de yanlış bir algı var. Anız yakma vahşi bir yakma. Doğru yakma yöntemi bir tesiste filtre ederek yakmadır. Isıyı kullanılıp, elektrik enerjisi üretiyoruz. Anız yakmak kesinlikle yasak ve cezası olan bir durum” dedi. DHA