2013’ten günümüze iş cinayetlerinde yaşamını yitiren bin 349 kadın hayatını kaybetti. İşyerlerinde kadına yönelik cinsel taciz ve şiddete maruz kalıyor. Kadına yönelik şiddetin sadece hane içinde değil kamusal alanında içinde şiddetin olduğunu gözler önüne serdi.

İŞ YAŞAMINDAN UZAKLAŞTIRILIYOR

İSİG paylaşımına göre ekonomik krizlerin en hızlı ve en çok yoksullaştırılan, sosyal güvenlik korumasının dışına çıkartılan, kemer sıkma politikalarının en fazla uygulandığı kesim de kadınlar oluyor. Kadın işsizliği oranı ekonomik kriz etkilerinin en fazla hissedildiği 2009’u aşmış durumda ve işsizlikte kadın ve erkek oranı arasındaki fark giderek açılıyor. Türkiye’de, kadınlar istihdamın dışına itilerek ekonomik şiddet gördüğü gibi, istihdam edildiklerinde de bu ekonomik şiddet devam ediyor. Kadın emekçiler, aynı işi yaptıkları erkek işçilerle eşit şartlarda çalışamadığı ve kadın olduğu için ayrımcılığa uğradığı gibi, erkek işçilerle eşit ücret de alamıyor. Kadınlar; aynı düzeyde eğitim aldıkları erkeklerin ortalama ücretinin ancak yüzde 77,8’ini alabiliyor.

https://antalyaningundemi.com/wp-content/uploads/2023/11/isig-rapor-gorsel.jpeg ŞİDDETİN KISKACINDA KADIN İŞ CİNAYETLERİ 1

KADIN CİNAYETLERİ KORKUTUYOR

2013’ten bugüne en az 1379 kadın işçiyi hayatını kaybettiğini söylüyor. İSİG Meclisi verilerimize göre; 2013’te en az 103, 2014’te en az 131, 2015’te en az 121, 2016’da en az 110, 2017’de en az 117, 2018’de en az 120, 2019’da en az 115, 2020’de en az 148, 2021’de en az 165, 2022’de en az 109 ve 2023’ün ilk on ayında en az 140 kadın işçiyi iş cinayetlerinde kaybetti. Kadın iş cinayetlerinde en çarpıcı gerçek tarım-orman işkolundaki kadın işçi ölümleri. 2013’ten beri gerçekleşen kadın iş cinayetlerinin yüzde 42’si tarım-orman işkolundaki kadınların ölümleriydi. Tarım-orman işkolundaki ölümleri sağlık işkolu izledi. Özellikle pandemi döneminde yükselen sağlıkçı ölümleriyle sağlık işkolunun kadın iş cinayetlerinin yüzde 15’ini oluşturduğunu görüyoruz. Ticaret, Büro, Eğitim, Sinema işkolu da bu yıllarda yaşanan kadın iş cinayetlerinin yüzde 13’ünü oluşturdu.

Belediye-Genel İşler işkolu ile tekstil ve turizm-konaklama işkolları da kadın iş cinayetleri bakımından öne çıkan işkolları oldu. Kadın iş cinayetlerinin yaşandığı işkolları, Türkiye’de kadın istihdamının da kayıt dışı ve güvencesiz kadın işçi gerçeğini göstermesi bakımından da çarpıcı bir tablo. Bu tablonun gösterdiği bir başka gerçek 2013’ten beri yaşamını yitiren kadın işçilerin yalnızca 33’ünün sendikalı olması, başka bir ifadeyle iş cinayetlerinde yitirdiğimiz kadın işçilerin yüzde 97’sinin örgütsüz olmasıdır. Türkiye işçi sınıfının bir gerçekliği olarak, ölen kadın işçilerin 79’u göçmen/mülteci işçi olduğunu görüyoruz. Ev içi emeğin ana gövdesini oluşturan göçmen kadın işçilerin çalışma koşulları, kadın istihdamının vahim bir tablosunu yansıtıyor.

Antalya kadın iş cinayetlerinde ise son 10 yıldaki veride en yüksek 5 ilden birisi konumunda. Mevsimlik işçileri, ev işlerinde ve turizm de yoğun iş kolu olan Antalya’da son 10 yılda  57 çalışan kadın ölümü gerçekleşti. YASİN ÇOBAN antalyaningundemi.com