Antalya’nın cennet ilçelerinden biri olan Kumluca hem doğası hem de tarihiyle büyülemeye devam ediyor. Antalya’nın batısında yer alan Kumluca, berrak sulara sahip dünyaca ünlü plajların ve yeşilin her tonuna şahitlik edeceğiniz ormanlarının yanı sıra tarihi zenginlikleri ile de son zamanda dünyanın her yerinden insanı kendine çekmeyi başaran bir ilçe. Antik Çağlardan bu yana farklı medeniyetlere ev sahipliği yapan ilçenin bulunduğu bölge, Solimler, Likyalılar, Fenikeliler, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlıların hakimiyetine girmiştir. Dolayısıyla kent, geçmişin izlerini sürebileceğimiz pek çok antik kente ve tarihe yapıya ev sahipliği yapmaktadır.

Rhodiapolis Antik Kenti Gokyuzu (Small)

Özellikle Likyalılar döneminde en parlak dönemini yaşamış olan bu ilçe, antik tiyatrolar, tapınaklar ve mezarlar gibi keşfedilmeyi bekleyen hazinelerle doludur. Bölgede Olympos, Corydella, Rhodiapolis, İdebessiois, Gagae gibi önemli kentler bulunmaktadır. Bu kentlerin her biri görenleri büyüleyen eserlere, duyanları şaşırtan tarihi bilgilere sahiptir. Ancak içlerinden bir tanesi vardır ki hayrete düşürür nitelikte ki pek çok bilgiyle son zamanlarda dilden dile gezmektedir. Bu kent elbette Rhodiapolis Antik Kenti’nden başkası değildir. Bizimle beraber bu kentte tarihe adım adım yürüyüp, maziyi sımsıkı kucaklayacağınız bir gezi gerçekleştirmeye ne dersiniz?

Rhodiapolis Antik Kenti Kazi Alani (Small)

RODOSLULARIN KURDUĞU BİR KOLONİ ŞEHRİ

İsterseniz ilk öncelikle doğal güzelliklerini yanı sıra köklü tarihiyle de son zamanlarda dünyanın dilinden düşmeyen bu eski kentin nerede olduğuna bir bakalım… Rhodiapolis Antik Kenti, Antalya’nın ilçelerinden biri olup yıldızını parlatmayı başarmış olan Kumluca ilçesinde yer alıyor. İlçeye 2.5kilometre uzaklıkla Sarıcasu Köyü yakının da bulunan bir tepedede konumlanıyor. Bir koloni şehri olma özelliğine sahip bu kentin, isminden dolayı Rodosluların kurduğu bir yerleşke olduğu düşünülmektedir.

Antalya’da açıklanan rakamlar dudak uçuklattı: “Her 4 kişiden biri yardım alıyor” Antalya’da açıklanan rakamlar dudak uçuklattı: “Her 4 kişiden biri yardım alıyor”

Rhodiapolis Antik Kenti Dogasi (Small)

BİZANS DÖNEMİNE AİT YAPILAR ÇOĞUNLUKTA

1892’de keşfi gerçekleşen bu kent M.Ö. 8. Yüzyılda kurulmuş olup en eski kalıntılarının ise Klasik Çağ’a ait olduğu yapılan çalışmalar sonucu saptanabilmiştir. Bu kalıntılar ise kaya mezarlarıdır. Zaman içerisinde büyük tahribata uğramış ancak yine de bazı yapıları günümüze kadar ulaşmış olan kentte Bizans dönemine ait yapılar çoğunluk göstermiş olup, tiyatro, hamam, agora/stoa, sebasteion, tapınaklar, kilise, sarnıçlar, kenotaph, nekropoller ve konutlar en önemli yapılardır.

Rhodiapolis Antik Kenti Arena (Small)

KENTE DAİR EN ÖNEMLİ KALINTILAR

Özellikle çoğu özel kişilere ait olan ve küçük taşlardan harçlı veya harçsız olarak inşa edilerek günümüzde hala ayakta kalmayı başarmış olan yapılar görenleri adeta şok etmektedir. Bununla birlikte bölgede bulunan ve bir anıt mezar olma özelliğine sahip olan yapının duvarlarında Likya’nın en uzun yazıtının tespiti sağlanmıştır. Bölgedeki kalıntıların çoğu Avusturyalı arkeologlar tarafından keşfedilmiştir

HERAKLEİTOS BURAYA DÜNYANIN İLK HASTANE KOMPLEKSİNİ KURDU!

Kenti özel kılan birçok özellik bulunmaktadır fakat bunların başında dünya üzerinde ki ilk hastane kompleksinin bu kentte kurulması gelmektedir. MÖ 575 yılında kurulmuş olan hastane bölgenin başka insanlar tarafından duyulmasına sebep olmuştur. Kente civarda bulunan şehirlerden birçok kişi gelerek şifa bulmayı amaçlamıştır. Dönemin izlerini taşıyan bu hastane Herakleitos tarafından kurulmuştur. Herakleitos birçok felsefe ve tıp çalışmasına imza atmış olan dönemin saygın bilim adamlarından biridir. Günümüzde kentin sadece kalıntıları görünüyor olsa da medeniyetlerle ilgili birçok bilgiye ulaşılmasına olanak sağlamıştır.

Muhabir: BUSE ER