İletişim Fakültesi'ndeki söyleşide sinema sektörünün zorluklarına değinen Tuzcuoğlu, "Yabancı dizilere bakıyoruz; 45-50 yaşlarındaki oyuncular başrolde yer alabiliyor çünkü ustalık dönemi o yaşlarda başlıyor. Ama Türkiye’de sinema çok daha şekilci bir yapıya sahip, fiziksel görünüş ön planda tutuluyor ve bu da zaman zaman motivasyonu düşürebiliyor" dedi.
Akdeniz Film Yapım festivali, Antalya Film Ekibi - AFE Yapım Şirketi, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası, Konyaaltı Belediyesi ve Belediye Başkanı Cem Kotan ile Alpha Film Production’ın ana sponsorluğunda, Akdeniz Üniversitesi ve Akdeniz Film Yapım ve Tanıtım Derneği iş birliğiyle gerçekleşen festival başladı.
Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde düzenlenen festivalde festivali danışmanı ünlü oyuncu İpek Tuzcuoğlu, "Türkiye Sinemasında Oyunculuk Üzerine" söyleşi kapsamında öğrencilerle buluştu. Festivali Danışmanı Tuzcuoğlu, söyleşide sinema sektörünün yaşadığı sorunları dile getirirken dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Ünlü oyuncu İpek Tuzcuoğlu, "Elması keşfet” sloganıyla yola çıkılan festivalde elması keşfetmenin deneyimle olacağını vurguladı. Ünlü oyuncu Tuzcuoğlu, söyleşide su ifadeleri kullandı:
“38 yıllık kariyerimi düşündüğümde, bu noktaya doğru evirildiğimi söyleyebilirim. Belki bilmiyorsunuzdur ama oyunculuğumun yanı sıra YouTube kanalım ve televizyon programlarım da var. Ancak en önemlisi, senaryo ve sinema alanında hem Türkiye’yi hem dünyayı yakından takip etmeye çalışan, genç yetenekleri keşfetmeye çalışan biri olmam. Türk Sineması için fon vereceğimiz projelerde dört yıl boyunca Sinema Genel Müdürlüğü’nün değerlendirme heyetinde yer aldım. Dolayısıyla sektörün içindeyim.
“TÜRKİYE’DE FİLM ÇEKMEK ÇOK ZOR”
Bu tamamen gönül işi. O kadar çok insan tanıyorum ki; arabasını satan, evini ipotek ettiren... Gerçekten çok büyük fedakârlıklar gerekiyor. Türkiye’de sinema için yalnızca Kültür Bakanlığı ve Sinema Genel Müdürlüğü fon sağlıyor. Yedi yıl önce TRT’nin “12 Punto” programı Avrupa’ya açıldı ve ciddi fon destekleri sundu. Bu fonların avantajı şu: Biz TRT 12 Punto’da yapımcılar, yönetmenler ve senaristlerle bir araya gelerek objektif bir değerlendirme süreci oluşturuyoruz. Böylece daha adaletli bir sistem oluşuyor” sözleriyle konuşmasına devam etti.
“SEKTÖRDE BİRÇOK DEDİKODU DOLAŞIYOR”
Adalet vurgusu yapan Tuzcuoğlu; “Benim oğlum, onun kızı, dayısının amcası” gibi söylentiler var. Kimi zaman doğru olabilir, ancak bu tür söylentilerden uzak durmak gerekiyor. Eğer hayatınızda adaleti sağlamayı başarabilirseniz, başarı da doğal olarak gelecektir. İstediğiniz kadar yetenekli olun; sinema filminiz, senaryonuz, hikâyeniz ve yönetmenliğiniz güçlü değilse bir noktaya kadar ilerleyebilirsiniz ama daha fazlası mümkün olmaz.
“FİLM ÇEKMENİN BEDELİ 20 MİLYON TL”
Bizim amacımız, Akdeniz Film Yapım Festivali'ni üçüncü kez düzenleyerek güçlü bir platform oluşturmak. Bu festival, gençlere umut vermek için önemli bir araç. Gençlerin umutsuz olduklarını görüyoruz ve ekonomik koşullar bunu daha da zorlaştırıyor. Teknik masraflar katlanarak artıyor. Geçen yıl 5 milyon TL’ye çekebileceğimiz bir film, bu yıl 20 milyon TL’yi buluyor. Bunlar çok büyük rakamlar. Bu yüzden, gençlere nasıl destek olabiliriz diye düşünüyoruz. Ekipman desteğimiz var, kaynaklarımızı biliyoruz, ancak bunları bir kez daha vurgulamak istiyorum. Eğitim ve hukuk alanlarında da olmalı. Gençlere her anlamda sahip çıkmamız gerekiyor. Bu, oyunculukta da geçerli. Mesela Sezen Aksu bunu yıllar önce yaptı; pek çok öğrenci yetiştirdi ve bugün birçoğu yıldız oldu. Bu, yalnızca yetenekle değil, aynı zamanda bir görev ve gönül işiyle mümkün. Türkiye sineması hakkında konuşuyoruz ama sadece oyunculuk değil, sektörün bütün dinamiklerini ele almak gerekiyor.”
“MÜCADELENİZİ VERİN”
Gençlere de tavsiyede bulunan Tuzcuoğlu; “Gençlere tavsiyem: Çalışın, projenizi dört dörtlük ortaya koyun, mücadelenizi verin. Ama bazen olmazsa, kendinize kızmayın. Çünkü hayatta en büyük zararı insan kendisine verir. Kendine kızan kişi çıkmazdadır. O yüzden kendinizle barışık olmanız gerekiyor. Beni de yanlış anlamayın, zaman zaman benim de motivasyonum düşüyor. İnsan sonuçta duygularıyla hareket eder.
Bu sektör maddi anlamda çok zorlayıcı olabilir, ancak mesele yalnızca para değil. Önemli olan duyguların ve sanatsal vizyonun korunmasıdır. Sinema dünyasında yalnızca yetenek yeterli olmaz; doğru koşullar ve azimle ancak başarılı olunabilir.
“TÜRK SİNEMASINDA FİZİKSEL GÖRÜNÜŞ ÖN PLANDA”
Bugün sinema ve dizi sektörünün gençlere yöneldiğini görüyoruz. Yabancı dizilere bakıyoruz; 45-50 yaşlarındaki oyuncular başrolde yer alabiliyor çünkü ustalık dönemi o yaşlarda başlıyor. Ama Türkiye’de sinema çok daha şekilci bir yapıya sahip; fiziksel görünüş ön planda tutuluyor ve bu da zaman zaman motivasyonu düşürebiliyor. Hayatı doğru okumamız gerekiyor. Kendimize kızmayalım, hayata da kızmayalım. Bunun yerine çözüm odaklı olalım. Ben de bazen motivasyonumu kaybediyorum ama her zaman içimde çözüm yolları bulmaya çalışıyorum.”
“TAKLİTÇİLİK YERİNE ÖZGÜN İÇERİK OLMALI”
Sözlerine son vermeden önce de Tuzcuoğlu; “Senaryo yazımında özgünlük çok önemli. Yönetmenlerin kendi hikâyelerini yaratmaları gerekiyor. Sektörde taklitçilik oldukça yaygın, ancak başkalarının tarzını kopyalamak yerine kendi bakış açımızı yaratmalıyız. Özgünlük her zaman en büyük güçtür. En önemlisi kendi içimizdeki elması keşfetmemiz gerekiyor. Hayatta yalnızca başkalarını değil, kendi yeteneklerimizi de fark etmeliyiz” diyerek özgünlüğe değindi.