Türkiye’de sağlıkta dönüşüm programıyla sektöre dönene sağlık sisteminde kriz derinleşiyor. Sağlık sisteminde sorunlar artarken aşı sorunu da yaşanıyor. Yeni doğan bebeklere ve çocuklara uygulanan aşılar arasında hepatit B aşısı, hepatit A aşısı, BCG aşısı, 5'li karma aşısı, çocuk felci aşısı, kızamık aşısı, kızamıkçık aşısı, kabakulak aşısı, suçiçeği aşısı zorunlu ve ücretsiz olan aşılar. Ancak ölümle sonuçlanan hastalıkların aşıları ücrete tabi tutuluyor. HPV, rota virüsü ve Meningokok menenjit gibi aşılar 5 ila 10 bin TL’lik ücrete tabi tutulurken halk sağlığı tehdit altında kalıyor.
Söz konusu aşıların pahalı olması nedeniyle dar gelirli ailelerin çocukları aşıyı yaptıramıyor. Ayrıca Sağlık Bakanlığı’nın aşı takviminde yer almayan menenjit aşısı nedeniyle 2 haftada 2 çocuk öldü. Aşı ücretlerine ilişkin açıklamada bulunan Antalya Kent Konseyi Sağlık Çalışma Grubu Başkanı Dr. Ozan Uzkut, aşıların ücretsiz olması gerektiğini dile getirdi.
“HİÇBİR AŞIYA PARA ÖDENMEMELİ”
Dünyanın birçok ülkesi artık aşılara para ödemediğini belirten Dr. Uzkut, “Avrupa’nın birçok yerinde, özellikle Avrupa Birliği standartlarını dikkate alırsak, aşılara ücret ödenmiyor çünkü koruyucu hekimlik kapsamında değerlendiriliyor ve ücretsiz sunuluyor. Hiçbir aşıya para ödenmemeli. Ücretlendirme tamamen mantıksız çünkü aşıyla korunabilecek bir hastalık için ödeme yapmazsan, sonrasında ortaya çıkabilecek komplikasyonlar için binlerce kat daha fazla harcama yapmak zorunda kalırsın. Bu durum hem hastalığın yayılmasını önleme hem de tedavi masraflarını azaltma açısından önemlidir” diye konuştu.
“DEVLETİN BU MALİYETİ KARŞILAMASI GEREKİR”
“Menenjit aşının fiyatı 10 bin TL. Bu nedenle devletin bu maliyeti karşılaması gerekir. 100 menenjit hastasını tedavi etmek yerine 1 milyon çocuğu aşılayabilirsin; üstelik maliyeti neredeyse aynıdır” diyen Dr. Uzkut, konuşmasında şu sözlere yer verdi:
“Şöyle bir durum var: Eğer devlet bu aşıyı karşılamıyorsa, fiyat elden ele geçerek 10 bin TL’ye kadar çıkıyor. Ancak devlet karşıladığı takdirde, tanesi bin TL’ye kadar düşer. Çünkü milyonlarca doz satın alındığında, sistem içindeki aracılar ortadan kalkar ve fiyat neredeyse onda birine iner. Dolayısıyla devletin bu aşının maliyetini karşılaması gerekir. Devlet bu desteği sağlarsa, fiyat çok daha makul seviyelere iner ve birçok çocuğun hayatı kurtulabilir.”
“KRİTİK ALANLARA YATIRIM YAPILMALI”
“Gereksiz tasarruf hesapları yapılıyor. Saçma sapan konularda kısıtlamalar uygulanırken aslında kritik alanlara yatırım yapılmalı” diyen Dr. Ozan Uzkut, “Bu durum ALS hastalarına yapılan muameleyi hatırlatıyor. Neyse ki Ankara Belediyesi, evliliklerde ALS testini başlattı ve ardından Türkiye genelinde Sağlık Bakanlığı da bu testi uygulamaya başladı. Aslında başından beri olması gereken buydu. Avrupa’da ALS hastalığı neredeyse görülmüyor. Peki neden? Çünkü evlilik öncesinde insanlara bu test yapılıyor. Eğer riskli bir durum varsa buna göre doğum planlaması yapılıyor. Risk yoksa doğal doğum sürecine izin veriliyor. Böylece kalıtsal hastalık riski ortadan kalkıyor ve tedavi ihtiyacı doğmadan önlem alınmış oluyor” sözlerine son verdi.