Antalya’da 2024 turizm sezonunun nasıl geçtiğinden ve Antalya’nın 2025 yılı turizm hedeflerinden bahseden Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Kaşif Kavaloğlu, “Dünyanın en güzel coğrafyasında ve en değerli topraklarında turizm hareketi yapıyoruz. Bu durum da beraberinde avantajlar doğuruyor. Bu coğrafyanın jeopolitik özelliğinden dolayı biz mikro ve makro birçok etkenden çok hızlı şekilde etkileniyoruz. Bizim bir numaralı kaynak pazarımızla üç numaralı kaynak pazarımız halen daha savaş halinde. Güneyimizde İsrail-Filistin gerilimi Suriye’deki olaylar olsun jeopolitik durumumuz tabii ki bizim tamamen refah seviyesiyle insanların tatil planladıkları dönemlerde çok farklı boyutlarda etkileşim gösterebiliyor. Ama Rusya-Ukrayna Savaşı’nın bitebiliyor olma ihtimali bile Antalya turizmi için muhteşem olacaktır. Çünkü biz sadece Rusların bir numaralı turizm destinasyonuyuz. İngiltere’nin yedi numaralı turizm destinasyonuyuz. Almanya’da da ilk beşteyiz. Yine Ukraynalıların da bir numaralı turizm destinasyonuyuz.” diye konuştu.
ANTALYA TURİZMİ SEKTEYE UĞRADI
AKTOB Başkanı Kaan Kaşif Kavaloğlu, Antalya turizmine ilişkin 2024 turizm sezonu değerlendirmelerinin ve 2025 turizm sezonuna dair ön görülerinin yer aldığı açıklamasını şu sözlerle sürdürdü:
“Bu doğrultuda, 2024 yılının başlangıcında çok iyi bir yılın geldiğini biz turizm sektörü temsilcileri ön görüyorduk. Ancak Türkiye’ye ve Antalya’ya çok konsantre bir tur operatörü olan FTI Touristik'in 3 Haziran’da iflasını açıklaması özellikle Almanya pazarında bizim için çok olumsuz bir etken oldu. Akabinde bizim için önemli bir kaynak pazar olan Almanya’da gerçekleşen Avrupa Futbol Şampiyonası’nın yapılması Türkiye’yi tercih eden özellikle Avrupalı gurbetçilerin 15 Haziran ile 15 Temmuz arasında turist anlamında düşüş yaşamamıza etken oldu. Yine Avrupa’nın üçüncü büyük tur operatörü FTI Touristik’in iflasından dolayı sigorta şirketinin de konaklama yapacak olan turistlere sigorta paralarını Temmuz’un üçüncü haftası itibariyle ödemeye başlayınca o dönem bir bocalama yaşandı ve bu da Antalya’daki turizm sektörünü sekteye uğrattı.”
KAYNAK PAZARDA RUSLAR BİRİNCİ
2024 yılının sonu itibariyle Antalya’nın 16 milyon 750 bin turisti yakalayacağını kaydeden AKTOB Başkanı Kavaloğlu, “Yılsonu itibariyle 16 milyon 750 bin turist sayısı geçtiğimiz seneye göre yüzde 8 oranında bir artışa tekabül eder. Transit yolcular da ilave edildiğinde Antalya’ya gelen turist sayısı 17 milyonu geçecek. Bir numaradaki Ruslar 2024 yılı sonu itibariyle 3 milyon 900 bin kişiyi geçecekler. Almanlar da 3 milyon 400 bini geçecekler. Ruslar yine geçen seneye göre yüzde 13,5 oranında artış gösterdi. Almanlar da yüzde 4 buçuk artıdadır. Almanlar 2025 yılında Ruslar gibi pazar büyümesinde çift haneli rakamlara ulaşacak. Ama Almanlar bahsettiğim nedenlerden ötürü sekteye uğramasaydılar, çift haneli büyüme olurdu. İngiltere pazarı da üçüncü sırada yer alıyor. Dördüncü sırada da 1 milyon 250 bini geçerek Polonya yer aldı. Beşinci büyük pazarımız da Hollanda ve geçen sene Hollanda’da çok büyük bir artış olmadı. Avrupa’da yaşayan Ukraynalılar tatil için Antalya’yı tercih ediyor. Ukrayna’nın kendi içinden Antalya’ya bir turizm hareketi söz konusu değil. Savaşın bitmesiyle de Ukrayna da önemli bir kaynak pazar olmaya devam edecek. İsrail pazarında ise gerçek manada bir kayıp yaşadık. 2025’te İsrail pazarı kayıp pazar olarak kalmaya devam edecek.” şeklinde konuştu.
TURİZMDE 18 MİLYONLUK HEDEF
Turizm sektöründe her yıl 1 milyon kişi ilave olacak şekilde sayının artırılması ve yatak arzı bakımından da bu artışın üretilmesi gerektiğini söyleyen AKTOB Başkanı Kavaloğlu, “Sadece Antalya’ya gelen turist sayılarını değerlendirecek olursak da, 2025 yılında 18 milyonluk bir hedefe sahibiz. Tur operatörleriyle ve uçak firmalarıyla yaptığımız görüşmeler ışığında, onların kapasitelerine göre aldıkları uçak koltukları sayılarına bakıldığında da, bu 18 milyon hedefini Antalya turizmi için ulaşılabilecek bir hedef olarak görüyoruz.” ifadelerine yer verdi.
DÜNYADA DÖRDÜNCÜ OLACAĞIZ
2025 yılı için Antalya'nın fayda maliyet analizi açısından tüketici lehine olan bir destinasyon olduğunu ifade eden Başkan Kavaloğlu, “Dünyada tercih edilen iller arasında kişi sayısına bakıldığında, ilk 5 destinasyonda, bir numara İstanbul, beş numara Antalya’ydı. Kasım ayı verilerine baktığımızda şunu söyleyebilirim ki, Antalya Paris’i geçecek. Dünyada tercih edilen iller arasında 5. sırada yer alan Antalya, 2025 yılında 4. sırada olan Paris’in yerini alacak ve önüne geçerek 4 numaraya oturacak. Böylece bir numara İstanbul ve dört numara Antalya olacak. Beş numara da Paris olacak. Bunu çok önemsiyorum.” açıklamasında bulundu.
YÜZDE 10’LUK ARTIŞ OLACAK
Turizmde kişi sayısına bakılmaksızın ciro hedeflemek gerektiğini belirten Başkan Kavaloğlu, “Pandemi dönemini kötünün iyisi olarak atlattığımız için fiyatlarımıza herhangi bir zam yapma imkanımız olmamıştı. Uyguladığımız Safe Tourism sertifika programı sayesinde pandemiyi az hasarla atlattık ve bu da bizi dünyada önemli bir noktaya taşıdı. Safe Tourism sertifika programını sürdürülebilirlik programına evrilttik. Şu anda da Antalya’da 400 otel bu sertifika programını aldı. Fayda maliyet analizi tüketicinin lehine olan bir destinasyon olabilmesi için sürdürülebilir olması gerekiyor. Fiyat şartlarıyla Antalya’nın hizmet fiyat dengesinde fiyatlarını daha fazla zamlayabilmesi yakın gelecekte mümkün olmayacak. Kötü geçen pandemi döneminde iki sene boyunca fiyatlarımıza hiç dokunamadık. 2022 yılı bir geçiş dönemiydi. 2023 ve 2024’de de yüzde15 ila yüzde 20 arasında fiyat zammı yaptık. 2025’te ise yaklaşık yüzde 10 oranında artırabilme şansımız oldu.” sözlerini kullandı.
KARLILIK 2025’TE DE DÜŞECEK
Devletin uyguladığı sabit kur politikasının turizme yansımasını da değerlendiren Kavaloğlu, “Gelirlerimizin neredeyse yüzde 95’ini döviz bazında elde ediyoruz. Sabit giderlerimizin ise neredeyse yüzde 100’ü Türk lirası bazında oluyor. Bizim pazarlamadaki en önemli stratejik gücümüz istihdam gücümüz ve bunu da sürdürülebilmesi gerekiyor. Personel maliyetlerimizin, yiyecek-içecek maliyetlerimizin artmasıyla birlikte cirolarımız artarken karlılıklarımız aynı oranda artamadı. İhracatçılar gibi biz de döviz kuruna çok bağlıyız. Devletin ana politikası gereğince de, dövizin yükselmeyeceğini ön görüyoruz ve dövizin 2025’te de çok büyük bir yükselme olacağını düşünmüyoruz. Bu nedenle de, aynı 2024’te olduğu gibi karlılıklar 2025’te de düşecektir. Enflasyondaki artış devam ederken euro kurunun artmaması bizi çok rahatsız ediyor. Yoksa enflasyon olmasa biz turizmciler, otelciler olarak bir dönem daha bu düşük kur politikasına dayanabiliriz. Ancak bunun da bir şartı var. Herhangi bir ilave vergi yükünün üstümüze gelmemesi gerekir. Kışın açık kalan otellerin ilave destek görmesi gerekir.” açıklamalarına yer verdi.