Antalya’nın ‘Kent Hafızası’ olarak bilinen Kent Tarihçisi Hüseyin Çimrin Korkuteli ve Elmalı yolunun hikayesini anlattı. Çimrin’in paylaştığı hikaye şehrin nereden nereye geldiğini gözler önüne serdi. Sosyal medya hesabından yolun hikayesini anlatan Çimrin, şu sözlere yer verdi;

“1950’li yılların sonuna kadar Elmalı ve Korkuteli’ne yapılan yolculuklar da tam bir macera idi. Korkuteli’ne, o günlerde söylenen adıyla Istanaz’a giden yol ise Elmalı’ya kadar devam ederdi. Bu yolculuk on saatten fazla sürerdi. Otobüsler, kamyon kasasından bozma şeylerdi. Bunlardan başka taksiden büyük 16 kişilik kaptıkaçtı denilen (Balatalı Ford) Amerikan arabaları vardı. Bunlar saatte en çok 30-40 kilometre hız yapardı. Virajlarda bu hız, 5-10 kilometreye kadar düşerdi.

Antalya’nın Korkuteli Ve Elmalı Yolunun Hiç Bilinmeyen Hikayesi Şaşkınlık Yarattı (1)-1

ARAÇLAR ARIZALANIYOR

Antalya’dan çıkan böyle bir araba, 6-7 saatte Korkuteli’ne varırdı. Bu “Balatalı Fordlar” yolda sık sık arıza yapar, rampalarda radyatörleri su kaynatırdı. Hatta radyatörün eksilen suyunu tamamlamak için arabanın arkasında bir teneke de su bulundurulurdu. Elmalı’ya giderken, yoldaki Seğircek Beli’nde yolcular arabadan indirilerek, arabanın hafiflemesi sağlanırdı. Çoğu zaman yolcular indirilmesine rağmen, sıcak havalarda motor şişer, araba yine çekmez, yolculardan “Biraz itiverin de çıkalım” diye yardım istenirdi.

Antalya’nın Korkuteli Ve Elmalı Yolunun Hiç Bilinmeyen Hikayesi Şaşkınlık Yarattı (1)

ÇIĞIRTKANLAR

Bir de, Antalya’da herkesin tanıdığı dellal (tellal) Topal Hasan vardı. Topal Hasan elindeki boru ile Antalya’dan kalkacak arabaların anonsunu yapardı. Tabii o zaman elektrik yok, megafon yok; sadece tenekeden yapılma konik ses büyüteçleri ile bağırırdı. Topal Hasan Kalekapısı’nda bir köşeye dikilir, elinde ağız kısmı dar, uç kısmına doğru genişleyen uzun bir boru ile etrafı şöyle kontrol ettikten sonra şu anonsu yapardı:

“Korkuteli’ye, (o zamanın ismi ile İstanaz’a) bir kamyonet, cuma namazından sonra hareket edecektir. Yolcudan yüke, pullu mektuptan, her kim gidip gelmek isterse Bey’e müracaatları!” Bu anons gerektikçe tekrarlanırdı. Sık sık anonslar yapılır ama; koca bir haftada, 16 kişi bir araya gelemez, araba dolmazdı. Fakat Korkuteli’ne giderken deveyle, merkeple veya yaya olarak gidenlere çokça rastlanırdı. Yani yolcu çok, yolcuda arabaya verecek para yoktu.

Antalya’nın Korkuteli Ve Elmalı Yolunun Hiç Bilinmeyen Hikayesi Şaşkınlık Yarattı (3)

ŞİMDİ ÖYLE Mİ?

Antalya'nın yaz sıcakları ünlüdür. Çok eski zamanlarda olduğu gibi bugün de, sayıları on binleri bulan Antalyalı, yazın sıcak aylarını Korkuteli ve Elmalı yaylalarında geçirirler. Bir zamanlar Yörükler dışında, yalnızca zengin aileler ve şehrin yöneticilerine mahsus olan bu göç olayı, günümüzde yolların ve hızlı ulaşımın verdiği imkânla, oldukça geniş bir kitleye yayılmıştır. Eski vasıta ve yollar ile iki günde varılabilen 70 km uzaklıktaki Korkuteli'ne, bugün bir saat gibi kısa bir zamanda içinde ulaşılabilmektedir. Bu nedenle birçok esnaf ve iş adamı yaz aylarında sabahları Antalya'daki işyerine gelip, akşamları da Korkuteli'nde yazı geçiren ailesinin yanına dönebilmektedir.”

Muhabir: ASLI ULUK