Ucuz ve kaliteli kitapların satıldığı ve kar amacı gütmeyen Güneş Kitapevi’nin ortaklarından Malatya İnönü Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Görevlisi Zafer Kılınçer, ucuz kitap satmalarının birçok insana ulaşmak ve daha çok insanın kitap okumasını sağlamak olduğunu belirtti.
HER ŞEY ALİCE HARİKALAR DİYARI İLE BAŞLADI
Güneş Kitapevi ortaklarından Kılınçer, kitapevlerinin kuruluş ve amacı ile ilgili konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Güneş Kitapevini yaklaşık altı ay önce kurduk. Yaşar Bey'le beraber düşündük, konuştuk ve Antalya'ya ucuz maliyetli ve kaliteli kitap nasıl okuturuz, gençlerin kitap okumaya nasıl teşvik ederiz, gençlerin kitap okumasını nasıl yoğunlaştırırız? İşte bu amaçla başladık ve projemizi altı ay önce hayata geçirdik. Kitapevinin kuruluş hikayesi ise bir sabah Alice Harikalar Diyarı okumamla başladı. Hoşuma gitti ve kuzenime bizde bir tünel açalım dedim. Sonuçta her kitap bir tüneldir. Sonra dedim ki biz neden çoklu evren teorisini yaratmayalım? Aslında hikayemiz başlangıcı bu şekilde oldu. Gerçek hikayesi bundan ibaret.”
“SIĞ DÜNYADAN İNSANLAR KURTULSUN İSTİYORUZ”
Kılınçer, kitapevindeki tüm kitapların 50 TL’ye satıldığı bir kampanya yapıldığını ve kampanyanın bir süre daha devam edeceğini belirtti. Kitapların neden 50 TL’ye satıldığını ise şu ifadelerle anlattı:
“Çoklu Evren Teorisi'ni çoklaştırmamız lazım. Dünya çok sıradan, çok basit. Her şey o kadar kolay ve sıradanlaştı ki hep birbirimize benzer olduk. Amacımız ticari değil, insan çeşitliliğini çoğaltmak. Yeni karakterler yaratmak. Bugün Dostoyevski’nin karakterleri unutuldu, geride kaldı. Artık bu karakterler gün yüzüne çıksın, tekrardan karşılaşalım istiyoruz. Tek tip Kapitalizm tek tip bir karakter yarattı. Artık tek tip mağazadan giyiniyoruz. Tek tip yemek yiyoruz. Tek tip davranışlar sergiliyoruz. Okuduğumuz dünya, yazarların yarattığı karakterler daha ilham verici. Kapitalizmin bize verdiği bu sığ dünyadan artık insanlar kurtulsun istiyoruz. Arkadaş bulamıyoruz. Sohbet edecek insan bulamıyoruz.
Dışarıdaki insanlar kitap okusun okumasın biz kendimizi yalnız hissediyoruz. 50 TL’ye kitap satmamızın tek sebebi sohbet edebileceğimiz birilerinin olması. Biz kendimizi çok yalnız hissediyoruz. İnsanlar çok monoton, bizler vakit geçirebileceğimiz renkli insanlar istiyoruz. Bizler kapitalist sistemde fiyatların insanların hayatını etkilemesinden dolayı insanların kolayca ulaşabileceği, çok rahat gelebileceği bir fiyat politikası yaptık. Herkes ulaşabilir. Dışarıdaki kitapların fiyatları normal ama bizim fiyatımız anormal. Fiyatımızın düşük olmasının nedeni ticari amacının olmamasıdır. Bizler eski karakterleri görmek istiyoruz. Eski karakterlerden İvan Karamazov’u özledik. Onları okusunlar, o elbiseyi giysinler ve çıksınlar, onlarla karşılaşalım istiyoruz.
“KAMPANYAMIZ BİR SÜRE DAHA DEVAM EDECEK”
Güneş Kitapevinde, belli bir süre 50 TL kitap kampanyası devam edecek. Daha sonra farklı kampanyalarımız olacak. Bu şekilde insanları daha çok okumaya teşvik etmek istiyoruz. Yani kahramanları daha fazla çoğaltmak istiyoruz. Hedeflerimizde, gençlerin kitabın yani o tünelin içine girip, o kitabı okuyup kendini o dünyanın içinde hissetmesini istiyoruz. Çünkü her kitap bir genci veya bir geleceği yetiştiriyor aslında. Yani yön veriyor. Bizim en büyük problemlerimizden biri ailecek çocuklarımızı okumaya teşvik etmemek. Ve aile olarak da, ebeveyn olarak da çocuklarımıza örnek olmalıyız. “
“7'DEN 70'E ELİMİZDEN GELDİĞİNCE KATKIDA BULUNMAYA ÇALIŞIYORUZ”
Kitapevinde sadece kitapların satılmadığı, bunun yanı sıra lezzetli ve ucuz kahve bulunduğunu, okuma alanlarında birbirinden farklı etkinlikler yapıldığını, sık sık okuma kulüplerini ağırladıklarını açıklayan Kılıçer, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
Kitapevimize okuma kulüpleri geliyor. Arada sırada bizi arıyorlar ve akşamüstü 20 ya da 30 kişi yukarı kısımda oturup kitap okuma saati yapıyorlar. Geldikleri zaman birçok kitapta satın alıyorlar. Öğrenciler ve öğretmenler birlikte ders çalışabiliyorlar. Kitap okuyan öğrenciler geliyor. Kitap okuma kulüpleri, edebiyat kulüpleri geliyor. Seramik workshoplar yapılıyor. Burası insanları stresten uzaklaştırmak, kendilerini kitabın kısaca tünelin içine sokmak, bir nebzede olsa burada rahatlamak için geliyorlar. Bunun yanı sıra kahvelerimiz çok kaliteli ve ucuzdur. Antalya'da insanlara bir çeşit gençlere her yaştan insana, 7'den 70'e elimizden geldiğince katkıda bulunmaya çalışıyoruz.
Eleştirmek istemem ama Antalya'da düz kitapçı, düz kırtasiyecilik var. Biz burada okuyucuları ve okuyucu adaylarını renklendirmek isteyip Antalya'da bunu tap noktaya getirmek istiyoruz. Aslında yeni bir soluk getirmek istiyoruz. Hatta amaçlarımızdan biri bir Lara'ya, bir Konyaaltı’na, Manavgat'a, ve Alanya'ya kadar ilerlemektir.”