Antalya’nın kavurucu güneşi altında, cildin ve gözlerin sağlığı korunması için gerekli önlemler alınması gerekiyor. Uzmanlar, cilt kanserinden, erken yaşlanmaya, göz hastalıklarından bağışıklık sistemi zayıflığına kadar birçok riski barındıran UV ışınlarına karşı Antalyalıları uyardı.
ÜÇ TÜR UV VAR
UV ışınlarının cilde ve gözlere zarar vermesi nedeniyle özellikle UV indeksinin yüksek olduğu saatler olan 10.00 ile 16.00 arasındaki güneş ışınlarından kaçınılması gerektiği vurgusu yapılıyor. Üç tür UV ışını bulunuyor.
UVA (315-400 mm): En uzun dalga boyu olan UV ışınlarıdır. Ozon tabakası tarafından pek emilmezler ve yeryüzüne en fazla ulaşan tür olarak bilinirler. Cildin alt katmalarını etkiler.
UVB (280-315 mm): Daha kısa dalga boyuna sahiptir ve enerjileri daha yüksektir. Bir kısmı ozon tabakası tarafından emilir ancak önemli bir kısmı ise yeryüzüne gelir. Cildin üst katmanında etkili olur.
UVC (100-280 mm): En kısa dalga boyuna ve en yüksek enerjiye sahiptir. Atmosferdeki ozon tabakası ve oksijen tarafından tamamen emildiği için yeryüzüne ulaşamaz. Yapay olan UVC kaynakları ise tehlikeli olabilir.
İKİSİ TEHLİKELİ
UV ışınları, özellikle UVA ve UVB canlı dokusuna zarar verir. UV enerjisinin hücrelerdeki DNA’ya doğrudan zarar veriyor olması en temel nedenidir. Vücut hasarı onarmaya çalışsa da yeniden maruz kalındığında kalıcı hasarlara yol açabiliyor.
UV IŞINLARININ ZARARLARI
UV ışınlarının zararları; ciltte güneş yanıkları, erken yaşlanma, cilt kanseri gibi etkilere neden oluyor. Gözde ise katarakt, kar körlüğü, et büyümesi, retina hasarına yol açıyor. Bunun yanı sıra iltihaplara neden olabilir. DNA hasarına da yol açan UV ışınları kanser, mutasyon gibi hastalıklara da zemin hazırlıyor.
KORUNMA YÖNTEMLERİ
UV ışınlarından korunmanın yolları ise yüksek faktörlü güneş kremi kullanılmalı, güneşe uygun giysi giyinilmeli, geniş kenarlı şapka ve UV korumalı gözlük takılmalı, gölgelik alanlarda bulunulmalı, yansımalara dikkat edilmeli, bebek ve çocuklara özel hassasiyet sağlanmalıdır.