Bazı kadınlar vardır, yüzleri güzeldir. Bazı kadınlar vardır, ruhları güzeldir. Bazı kadınlar vardır kalpleri güzeldir. İşte ben bunların tamamına sahip bir kadın tanıdım. Hem de çok uzun yıllar önce.  Tam bir cumhuriyet kadınıydı. Gazeteciliğe yeni başlamıştı. Tabi biz ona göre meslekte biraz daha kıdemliydik. O nedenle de daha çok kendi yaşıtları ile muhatap olurdu. Ama o kadar saygılı ve seviyeliydi ki, inanılmaz. Belki de bu özelliklerinden olsa gerek ki o zamanlar çok değerli olan AA’da çalışıyordu. Sonra İzmir’e gitti. Bazen telefonla konuşuyorduk.

Geri döndü kısa da olsa birlikte çalışma şansımız oldu. O gerçekten çok karakterli bir insandı. Onu bir kardeş gibi sevdim. Onun bir hayali vardı. Emekli olacaktı ve dünya turuna çıkacaktı. Ama daha emekli bile olamadan o illet hastalık gelip yerleşti. Tedavi gördü düzeldi. Yanıma geldiğinde artık saçları yoktu. Bir dönemin askere giden insanları gibi eskilerin değimi ile saçları 3 numaraydı. Ama hayat doluydu. İyileşmişti. Hayata yeniden başlamış gibiydi.

Emeklilik işlemleri başlamış ama sonuçlanmamıştı. Elimden geldiği kadarı ile küçük bir katkı koydum emeklilik işlemleri için. Bir gün elinde son derece pahalı bir saatle geldi. Bana hediye getirmiş. Çok kızdım. Biraz söylensem de geri almayı kabul etmedi. Bir daha geldiğinde yine elinde hepimize hediye yine kızdım. Kızdım dediğime bakmayın ben ona hiç kızamadım ki…

O saat beni çok rahatsız etti. Bu nedenle de hiç takmadım. Aylarca çekmecemde durdu. Sonra bir gün yine yanıma geldi. Sohbette ettik. Sonra onu 100. Yıl’a bırakırken benim düldül arıza yaptı. Yolda kaldık. Oradan ayrıldık. Sonra yine ofise gelmiş. Ben yoktum. Bu kez hediye alamadım diye ofise para bırakmış. “Ne olur pasta alın” diye. Arkadaşlar kabul etmemişler. Ama o zorla parayı atıp kaçmış.

Tembih ettim. Geldiğinde o parayı iade edin diye. Hala arkadaşımızın klavyesinin altında duruyor.

Arada telefonla görüştüğümüz kardeşim en son ona video gönderdiğimde alkış işareti yapmıştı.

Ben nereden bilirdim ki bir daha hiç gelemeyeceğini, onun melek olup bizi bırakıp çoookkk uzaklara gideceğini. 

Artık o parayı ona iade edemeyeceğiz. O artık bundan sonra kolumdan hiç çıkarmayacağım saati kolumda göremeyecek. Dünya turu da yalan oldu.

Bu dünyadan gerçekten çok özel bir kişi geldi ve gitti. Biz yine 3 kuruşluk meseleler için birbirimizi yemeye devam edelim. Hala birbirimizin aleyhine konuşalım. Hala birbirimizin kuyusunu kazalım. İş için aş için eş için endişelenmeye devam edelim.

Onun sağlığı hayallerini gerçekleştirmeye yetmedi. Ama siz öyle yapmayın. Son gördüğümde hayat enerjisi aldığım kızcağız artık hayatta bile değil.

Güle güle güzel insan…

Güle güle Seyhan Kurtman…

Güle güle güzel melek…

Yattığın yer incitmesin…

Esen kalın…