Merhaba,

Uzun zamandır yazmayı düşündüğüm kargalar, bildiğiniz üzere oldukça zeki hayvanlar. Belki onlardan bahsedince aklınıza önce o bet sesleri ve hatta ilk yazarının kime ait olduğu hala gündem konusu olan karga ile tilki hikayesi gelmiştir.

Son yıllarda eğer farkındaysanız Antalya’yı önce martılar, ardından kargalar kendilerine ev olarak seçmeye başladılar. Benim doğduğum yer olan Gölcük’te sayıları oldukça fazla olan martı ve kargalar, zamanla iyice yakınlaştığından karga başlı, martı gövdeli kuş cinsi ortaya çıkmıştı. İnanın şaka yapmıyorum. Ve o kadar kocaman gövdeleri vardı ki kediler yanından sessizce geçerdi. Sadece kediler mi biz bile korkardık.

Gölcük depreminde bu akıllı hayvanlar, kocaman kanatlarını açarak kısa süreliğine İstanbul’a göç etmişlerdi. Sonrasını bende bilmiyorum. Gölcük ve çevresini yeniden mesken tuttuklarına eminim ama.

Yıllar önce bir Ankara yolculuğumun en güzel anılarından biri yine bu zeki hayvanlar. Sabaha karşı otobüsten indiğimde ve üzerimize gökten ceviz yağdığını gördüm. Cevizi oldukça yüksekten sert zemine atıyor ve hemen aşağıya inip bakıyorlardı. Kırılmadıysa bir daha, bir daha! Resmen 1. Karga ve ceviz savaşına denk gelmiştim… Kargaları izlerken yiyecekleri için yapamayacakları şey olmadığını görüyorsunuz.

Kargaların alet kullanabildiklerini, cenaze töreni düzenlediklerini, bulmaca çözmekten keyif aldıklarını biliyor musunuz? Biyologlara göre zeka seviyeleri 7 yaşında bir çocuğunkine eşit olan bu akıl küpleriyle ilgili izlediğim belgesel müthişti. Kafese kapatılan karganın kafes kapısını önce sadece kapatıyorlar, tabii ki hemen çıkıyor. Ardından yeniden kafese koyup kapıyı birkaç kez iple bağlıyorlar. Ama bu bağlama aşamasında eylemi yapan kişiyi öyle bir izliyor ki, bağlama işi bittiğinde 2 dakikada ipi çözüp yine çıkıyor. Hafıza müthiş, inanın o hafıza artık biz insanlarda yok.

Benim hayranlıkla izlediğim bu hayvan tarihte ve günümüzde kimi insanlar tarafından bilge ve mistik güçlerin simgesi gibi görünürken, kimi insanlar tarafından da lanetli olarak bilinirler. Son dönem dizilerinde başrol oyuncusu gibi olan kargalar ve kuzgunları mutlaka sizde görmüşsünüzdür… Kuzgun demişken karganın biraz daha irisi desek yalan olmaz. Hani o hepimizin bildiği “ kargaya yavrusu kuzgun görünmüş “ sözü de buradan geliyor. Kuzgun biraz daha maharetli olunca doğal olarak anne karga da evladını kuzgun gibi görmek istiyor.

Efendim mesele aynı doğanın içinde yaşarken karşılaştığımız bazı canlıların farkındalığı aslında. Kindar denen ve bazı durumlarda gerçekten bunu yapan, kimi zaman minik hırsızlıklar peşinde koşan bu akıllı hayvan ile aynı havayı solumak müthiş bir şey. Son zamanlarda evlerimizin balkonunda koca kanatlarıyla ve gür sesleriyle bize seslenen kargalara lütfen kötü davranmayın. Çok fazla çoğalarak dünyanın dengesini bozan tek canlı insana, her yer ona lazımmış gibi hayvanlara zulüm eden insancıklara sesleniyorum lütfen doğanın dengesini sağlayan diğer canlılara zarar vermeyin olur mu?

Her değişime ayak uyduran doğanın bilgeliği ve sanatın ışığında yeniden görüşene dek sağlıkla ve sevgiyle…

Sevda Kesim

8 /07/2023