1972 yılında "sit bölgesi" olarak koruma altına alınan Kaleiçi, ziyaretçilerini zaman yolculuğuna çıkarmaya devam ediyor. Şehrin tam kalbine konumlanan, milattan önce 4'üncü yüzyıl sonunda başlayan tarihsel geçmişinde, milattan önce 2'nci yüzyıl ortalarında Bergama Kralı Attalos tarafından bir liman kentine dönüştürülen tarihi Kaleiçi bölgesi, sahip olduğu tarihi ve kültürel birikim ile kişileri dünyanın öbür ucundan bile kendine mıknatıs gibi çekmeyi başarmakta. Kentin ilk yerleşim alanlarından biri olan bölge, pek çok antik çağ kalıntısına da ev sahipliği yapıyor. Dışarıdan ilk bakışta kolayca fark edilebilen ve bölgeyi adeta sarıp sarmalayan surlar, Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde inşa edilmiş ortak yapılar olarak karşımıza çıkıyor. Surların arasından izlenen kent ve liman manzarası ise bu seyir zevki yüksek görüntüye Kaleiçi’nin kıvrımlı ve dar sokaklarını, rengarenk evlerini ve denize bakan süslü sokakları da dahil ediyor.

Saat Kulesi Kaleici (Small)

Tarihten bu yana şehrin en önemli noktalarından biri olan ve bu önemi günümüzde canlı yapısına rağmen en iyi şekilde muhafaza edebilen Kaleiçi, sınırları içerisinde çok önemli tarihi yapılara ev sahipliği yapıyor. Biz bu yazımızda bu tarihi yapılar arasında olup, büyük önem arz eden bir yapıyı anlatmak istiyoruz sizlere. Tıpkı bu sosyal ve canlı şehir gibi, asla durmayan, tarihten bu yana hiç aksamayan, Tarihi Saat Kulesi’nin özelliklerine değineceğiz birlikte. Dilerseniz başlayalım sohbetimize…

ŞEHRİN TEMSİLİNİ ÜSTLENEN YAPILARDAN BİRİ

Öncelikle bu saat kulesi Antalyalıların buluşma noktası olarak en çok tercih ettiği mevkilerden biri. Buna sebebiyet veren durum ise bu kulenin Kaleiçi’ne giriş yapılan ana güzergâhlardan birinde konumlanıyor oluşu. Zaman içerisinde şehrin temsilini üstlenen yapılardan biri haline dönüşen bu saat kulesi, Cumhuriyet Caddesi’nde, eskiden ‘Kapuağzı’ olarak anılan Kalekapısı Mevkii’nde bulunuyor.

Saat Kulesi (Small)

İLK SAAT KULELERİ 16.YÜZYILIN BİTMESİNE YAKIN ORTAYA ÇIKTI

Tarihte ilk kez batıda inşa edilen saray ve kiliselerin binalarında görülen saat kulesinin ilk örnekleri 13.yüzyılda Westminister ve İtalya Padua'daki saat kuleleri olarak karşımıza çıkmakta. Bu alanda inşa edilen ilk sanatsal örnekler ise İngiltere İtalya'da De Dondi'nin 1348-1362 yılları arasında, Fransa'da Henri de Vick'in Fransa Kralı V. Charles için 1360'ta inşa ettikleri saat kuleleri olarak yer buluyor mazinin tozlu raflarında… Osmanlı Devleti’ne baktığımızda ise ilk saat kulelerinin 16.yüzyılın bitmesine yakın Ferhad Paşa Camii Saat Kulesi ve Üsküp Saat Kulesi olduğunu görmekteyiz. 18. Ve 19. Yüzyıllarda ise Osmanlı'nın Batı'dan Doğu egemenlik bölgelerine genişlediği görülür.

WİLHELM’ IN II. ABDÜLHAMİD'E HEDİYELERİ İLK GÜNKÜ GİBİ AYAKTA

1901 senesine tekâmül eden süreç olarak ise II. Abdülhamid'in, tahta çıkışının 25. yılında Alman İmparatoru II. Wilhelm’ dan şahsına sayı olarak tam 25 tane meydan saati armağan edilmiştir. Bunun üzerine Abdülhamid, şehrin önemli bölgelerine saat kulelerini yapılmasını istediğini belirtir. Böylece 20. yüzyılın başından itibaren saat kuleleri yapımı Anadolu içlerine ve Osmanlı Devleti topraklarının tamamına yayılır. Bu süreç kısa bir sürede ve hızlı bir şekilde yürüdüğü için de pek çok şehirde şehrin bir süsü haline gelmiş bu kulelerin tarihleri birbirine oldukça yakındır.

Tarih Kule Saat (Small)

ABDÜLHAMİT’İN TAHTA ÇIKIŞININ 25. YILI ANISINA YAPTIRILIYOR

Kuleyi yaptıran kişinin Sadrazam Küçük Said Paşa olduğu bilinmektedir. Paşa, bu kuleyi II. Abdülhamit’in tahta çıkışının 25. yılı anısına Cumhuriyet Caddesi’nde, eski tarihlerde ‘Kapuağzı’ olarak söylenen Kalekapısı Mevkii’ne yaptırmıştır. Saat Kulesi, Anadolu’nun diğer kentlerinin tümünde olduğu gibi Alman İmparatoru II. Wilhelm’ dan hediyedir.

MİMARİ ÖZELLİKLERİ HAKKINDA   

 Antalya Saat Kulesi, Osmanlı mimarisinin izlerini taşıyan dikkat çekici bir yapıdır. Kare planlı bir kule olan yapı, yerel taşlar kullanılarak inşa edilmiştir. Üst kısmında yuvarlak bir saat yüzü bulunur ve her bir yüzünde saat ibreleri yer alır. Kulenin üst kısmı kubbe ile örtülmüştür ve kubbenin tepesinde küçük bir kubbe bulunmaktadır. Bu mimari detaylar, kuleye estetik bir görünüm kazandırmaktadır. Ayrıca, kule çevresindeki düzenlemeler ve süslemeler de Osmanlı mimarisinin özelliklerini yansıtmaktadır.

İNŞASINDAN BU YANA DEĞİŞEN PARÇALAR

Saati ve saat kadranları 1974 yılında değişmiş olan saat, ilk yapıldığı zaman el yapımı dövme bir saat mekanizmasına sahipti. Değiştirilen saat mekanizmasından günümüze kalan tek şey üzerinde çarmıhta gerili bir şekilde duran Hz. İsa, Hz. Meryem ve aziz kabartması ile yazılan Grekçe yazıların bulunduğu çandır. Antalya’nın geçmişteki fotoğraf albümleri incelendiğinde ise yapının üstünün soğan başını andıran bir yapı ile örtülü olduğu görülmüştür. 1942 yılında yaşanan olumsuz hava şartları sebebi ile kubbe tahribata uğramış olmasından kaynaklı, 1945 yılında burç mazgallarına benzeyen bir yapı, kulenin üst kısmına konumlandırılmıştır.

Antalya Nüfus Müdürlüğü’nde neler oluyor? Nüfusta dedikodu sarmalı Antalya Nüfus Müdürlüğü’nde neler oluyor? Nüfusta dedikodu sarmalı

SON İDAM 1950 YILINDA YAPILDI!

Şimdilerde şehrin en popüler hem gezi hem de buluşma noktalarından biri olan Saat Kulesi, tarihte idamların yapıldığı alandı. Kalekapısı'nda gerçekleştirilen son idam ise 1950'li yılların başında yapıldı. Konuya yönelik olarak Hüseyin Çimrin “Bir Zamanlar Antalya” kitabında Saat Kulesi ile ilgili olarak şunları aktarıyor: “Saat Kulesi’nin kuzey yüzünde çıkıntı bir demir vardır. Bu demir idam edileni günboyu halka teşhir etmek için kullanılırdı. İdam edilecek kimseyi sabah erken orada asarlar, üstüne beyaz bir elbise, o elbisenin üstüne mahkeme ilamı asılırdı.”

Zaman içerisinde her şey değişiyor. Geçmişte idamların yapıldığı bu alanda şimdi ise turist gezileri yapılmakta. Hem merkezi konumu hem hikayesi hem de mimarisi sebebiyle pek çok insanı kendine bir mıknatıs gibi çekmeyi başaran bu yapı, günümüzde şehrin cazibe merkezlerinden biri olarak heybetli duruşuyla ziyaretçilerini selamlamaya devam etmekte.

Muhabir: BUSE ER