Bugün size dünyayı titreten padişahın ölümünü anlatacağım. Osmanlı İmparatorluğu’nun onuncu padişahı ve 89. İslam halifesi. Batıda Muhteşem Süleyman, Doğuda ise adaletli yönetimine atfen Kanunî Sultan Süleyman olarak da bilinmektedir. 1520’den 1566’daki ölümüne kadar, yaklaşık 46 yıl boyunca padişahlık yapan ve 13 kez sefere çıkan Süleyman saltanatının toplam 10 yıl 1 ayını seferlerde geçirmiştir. Süleyman böylece devletin hem en uzun süre görev yapan hem en çok sefere çıkan hem de en uzun süre sefer yapan padişahı olmuştur. I. Süleyman 1520 yılında, babası I. Selim’in ölümünün ardından tahta çıktı. Batıda Belgrad, Rodos, Boğdan ve Macaristan’ın büyük kısmını imparatorluk topraklarına kattı. 1529 yılında Viyana’yı kuşatsa da çeşitli sebeplerden ötürü bu kuşatma başarısızlıkla sonuçlandı. Doğuda, Safevîlerle yapılan savaşlar sonrasında Orta Doğu’nun büyük kısmını ele geçirdi. Afrika’da imparatorluğun sınırları Cezayir’e kadar uzanırken Osmanlı Donanması ise Akdeniz’den Kızıldeniz’e kadar olan sularda hakimiyet kurmuştu. I. Selim’den 6.557.000 km2 olarak devraldığı Osmanlı İmparatorluğu’nu, padişahlığı döneminde 14.893.000 km2’ye ulaştırdı. Zigetvar Kuşatması’nin sonlanmasından bir gün önce, 7 Eylül 1566 tarihinde hayatını kaybetti ve yerine oğlu II. Selim geçti.

ZİGETVAR KUŞATMASI

Padişah bizzat sefere çıkmadan iki ay önce, ikinci vezir Pertev Paşa, emrindeki Osmanlı askerleri ile destek için gelen Eflak, Boğdan ve Kırım kuvvetleriyle birleşerek Erdel taraflarındaki Göle’yi fetih ve Tokay ile Zatmar’ı geri almakla görevlendirildi. Bir müddet sonra padişahın komutasındaki ordu da Belgrad yoluyla Macaristan topraklarına geldi. Burada Eğri kalesinin fethedilmesi kararlaştırılıp askerler o tarafa sevkedildiği sırada Zigetvar beyi Zirinyi Mikloş tarafından Tırhala sancakbeyi ve oğlunun Şikloş’da şehit edildiği haberinin gelmesi üzerine ordu geri çevrilerek Zigetvar kalesi üzerine gidildi. Kuşatmaya başlanılmasıyla önce eski şehir top atışına tutuldu. Kont Zirinyi yeni şehiri savunamayacağını anlayınca burasını yaktırdı ancak Osmanlı güçleri hendekleri toprakla doldurarak yeni şehir enkazı üzerinden eski şehiri ele geçirmesi üzerine iç kaleye çekilmek zorunda kaldı. Kuşatma esnasında çadırında hasta halde bulunan padişah kalenin ele geçirilmesinin uzamasından dolayı canı sıkılarak sadrazam Sokullu Mehmet Paşa’ya hitaben en son olarak yazılı hatt-ı hümayununu gönderip kalenin fethini istemişti. Padişahın bir süre sonra hayatını kaybetmesi, sadrazam tarafından bu durumun tehlikeli olacağı düşünülerek gizli tutulmuştur. Kanuni Sultan Süleyman’ın vefatından sonra iç kalede sıkışan kont Kont Zirinyi ümitsiz bir halde 600 kadar askeriyle kaleden çıkış harekatında bulundu göğsüne iki kurşun ve başına da bir ok isabetiyle hayatını kaybetmesi sonrasında Zigetvar alındı. Kalenin fethinden de sonra padişahın ölüm haberi oğlu II. Selim Belgrad’ a gelene kadar gizli tutulmuştur.

EŞLERİ VE ÇOCUKLARI

Hürrem Sultan: Sancak beyliği veya 1520’deki tahta çıkışının ardından haremine girdiği tahmin edilen cariye Hürrem Sultan, 1521’de Mehmed’i, 1522’de Mihrimah’ı, 1522 veya 1523’te Abdullah’ı, 1524’te Selim’i, 1525’te Bayezid’i, 1531’de Cihangir’i dünyaya getirdi. 15 Nisan 1558’de vefat etti. Mahidevran Sultan (bazı kaynaklarda ismi Gülbahar olarak da geçer) 1500 yılı civarında doğan ve cariye kökenli olan Mahidevran Sultan, 1515 yılında Fatma, Raziye, Ahmet ve Mustafa’yı dünyaya getirdi.152 Mustafa’nın Süleyman tarafından 6 Ekim 1553’te boğdurulmasının ardından Bursa’da yaşamaya başladı. 3 Şubat 1581’de, Bursa’da vefat etti. Gülfem Hatun: Süleyman’ın, Hürrem Sultan’dan önceki ve sonraki hasekisi olduğu yönünde görüşler olan, cariye kökenli eşiydi.1561 veya 1562 yılında vefat eden Gülfem Hatun’un, 1521’de dünyaya gelen ve 12 Ekim 1521’de vefat eden Şehzade Murad’ın annesi olduğu yönünde görüşler mevcuttur.