Kamyoncu yolcularını Karayazı Hükümet binasının önünde indirdi. Biz yeni gelen öğretmenlere, “Siz bekleyin, kahveye götüreceğim” dedi. Ben, biz kahvede ne yapacağız, bize otel lazım diye düşünürken biz yaşlarda esmer bir delikanlı gözü bizim üzerimizde kamyona yaklaşarak şoföre “Yeni gelen var mı” diye sordu. Şoför de bizi göstererek “Kahraman gel bak sana dört arkadaş getirdim” dedi.

Kahraman gülümseyerek “Hoş geldiniz” diye elimizi sıktıktan sonra: “Kamyon boşalsın kahveye gideriz” dedi. Ve biraz sonra 100-150 metre ilerideki kahvenin önüne gelince önce kahvenin karşısında bir yere 30-40 teneke kadar gazyağı tenekelerini indirildiler. Sonra Kahraman eşyalarımızı şoförle birlikte indirip kahvenin arkasında depo ve tezeklik olarak kullanılan bir yere koydu. İçeride pikapta çalan müzik Karayazı’nın her tarafından duyuluyordu.

Keklik gibi kanadımı süzmedim /Murat alıp doya doya gezmedim /Bu kara yazıyı kendim yazmadım.

Zaten şoklardayım. Bir bilinmezler çemberinin ortasındayım. Hayallerimle gerçeklerin çatışma noktasında, yapılan hiçbir şeyin niye yapıldığının farkında değilim, Pikapta plak, “Alnıma yazılmış bu kara yazı” diyor. Sanki özel olarak bir karşılama töreni hazırlanmış da törende İstiklal Marşı yerine, Karayazı türküsü konmuştu.

Öğretmen olmanın sevinci ve mesleki ideallerimle yükselirken, gerçeklerin toprak damlı basık kahvehanesine hapsedilmesine isyan ederken, bu türkü bu ortama tuz biber gibiydi.

Ve aslında eski bir türkü olmasına karşın ben bu türküyü ilk kez duyuyordum. Karayazı’ya geldiğim bu ilk günde ilk anda duyuyordum. Sanıyorum tek plaktı. Dönüp dönüp aynı plağın bir tarafında ‘Yara beni, yara beni’ öbür tarafında ‘Keklik gibi kanadımı süzmedim’ türküleri çalıyordu.

(Ölümün Pençesinde Dört Yolcu) adlı kitabımdan

Keklik gibi kanadımı süzmedim

Murat alıp doya doya gezmedim

Bu kara yazıyı kendim yazmadım

Alnıma yazılmış bu kara yazı

Kader böyle imiş ağlarım bazı

Gönül hey hey hey sebep oy

Geceleri uyku girmez gözüme

Zalim yastık diken oldu gözüme

Uyma dedim uydu eller sözüne

Alnıma yazılmış bu kara yazı

Kader böyle imiş ağlarım bazı

Gönül hey hey hey sebep oy

(Plağın arka yüzünde)

Yara beni yara beni

Öldürür (kül eder) bu yara beni

Dermansız bir aşka düştüm

Öldürür (kül eder) bu yara beni.