Dünya Su Günü ile ilgili TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şubesi Yönetim Kurulu, basın ile bir araya gelerek, Antalya’daki su kaynakları hakkında önemli uyarılarda bulundu. Yönetim kurulu adına konuşan JMO Antalya Şube Başkanı Mustafa Karancı, “Dünyadaki toplam su tüketiminin %70’i sulama, %22’si sanayi ve %8’i içme ve kullanma suyu amaçlıdır. Gelişmiş ülkelerde bu oranlar sırasıyla %30’u sulama, %59’u sanayi ve %11’i içme ve kullanma suyu iken az gelişmiş ülkelerde %82’si sulama, %10’u sanayi ve %8’i içme ve kullanma suyudur. Bu oranlarla su kullanımının gelişmişliğin de bir göstergesi olduğu görülmektedir. Ülkemizde ise %72,73’ü sulama, %11,36’sı sanayi ve %15,91’i içme ve kullanma suyu amaçlıdır. İlimiz bu veriler ışığında ülkemiz su potansiyelinin %9’una sahiptir. Bölgemiz, su potansiyeli olarak bu durumuyla Türkiye geneline göre şanslı sayılabilecek bir konumdadır. Önemli su kaynaklarımızdan başlıcaları; Eşen-Karaçay, Demre Deresi, Finike-Başgöz Çayı, Finike-Alakır Çayı, Kırkgözler Çayı, Düden Çayı, Aksu Çayı, Köprüçay, Manavgat Çayı, Karpuz Çayı, Alara Çayı, Kargı Çayı, Dim Çayı, Sedre Çayı ve Bıçakçı Çayıdır” diye konuştu.

Jmo Deprem Bir Afet Degildir 6576

ASAT VERİLERİNİ PAYLAŞTI

ASAT’ın verilerini paylaşan Başkan Karancı, şu sözlere yer verdi:

“İçme suyu kaynaklarımız için ASAT verilerine baktığımızda; 53 adet derin kuyu ve 2 adet terfi pompa istasyonundan oluşan Duraliler Su Üretim Tesislerinden, Antalya’nın 5 Merkez İlçesi (Aksu, Döşemealtı, Kepez, Konyaaltı, Muratpaşa) sınırları içinde yaşayan vatandaşların içme ve kullanma suyu ihtiyaçlarının yaklaşık %43’ü karşılanmaktadır.

Konyaaltı İlçesi, Gürsu Mahallesi’nde bulunan Boğaçay Pompa İstasyonu Tesisi, 3 keson kuyu, 13 adet derin kuyu ve 1 adet terfi pompa istasyonundan oluşmaktadır. Konyaaltı İlçesi’nin yaklaşık %90’lık kesiminin su ihtiyacı bu tesisten karşılanmaktadır.  Döşemealtı İlçesi, Çığlık Mahallesi, Termessos Antik Kenti Karşısında bulunan Termessos Pompa İstasyonu Tesisi, 40 adet derin kuyu, 1 adet 2.500 m3 ve bir adet 7.500 m3 toplama depolarından oluşmaktadır. Antalya’nın 5 Merkez İlçesi (Aksu, Döşemealtı, Kepez, Konyaaltı, Muratpaşa) sınırları içinde yaşayan vatandaşların içme ve kullanma suyu ihtiyacının %37’si bu tesisten karşılanmaktadır.

İÇME SU KAYNAKLARI

Antalya’nın ilk içme suyu kaynağı olan Gürkavak Kaynağı ise Toros Dağları eteğinde Güver Uçurumu mevkiinde 280 kotundan cazibe ile şehre gelen doğal içme suyu kaynağıdır.

Antalya Hacısekiler Köyü mevkiinde, Hisarçandır Köyü yolu üzerinde ortalama debisi saniyede 50 litre olan Yemişpınarı Kaynağı bulunmaktadır.

Aksu İlçe Merkezi ve Boztepe Mahallesi su ihtiyacı Tigem sahasında bulunan derin kuyulardan karşılanırken, Aksu ve Döşemealtı İlçelerindeki diğer mahallelerin su ihtiyaçları kendi bölgelerindeki lokal derin kuyulardan karşılanmaktadır. Konyaaltı İlçesinde bulunan Yaylalar Bölgesindeki mahallelerin su ihtiyaçları ise lokal kaynak sularının klorlanarak şebekeye verilmesiyle karşılanmaktadır.

Ortak yaşam alanımız olan Antalya’da içme suyu kaynaklarına ilişkin yukarıdaki verilere bakacak olursak Antalya’nın beş Merkez İlçesinin (Aksu, Döşemealtı, Kepez, Konyaaltı, Muratpaşa) içme ve kullanma suyu ihtiyaçlarının %99’unu yer altı derin kuyulardan, %1’ini ise kaynak sularından temin ettiği görülmektedir.

ANTALYA’YI BEKLEYEN TEHLİKE

Bu yasağı kim uygulayacak? Bu yasağı kim uygulayacak?

İçme ve kullanma suyu ihtiyacının %99’unu yer altı derin kuyulardan sağlayan Antalya’mızı bekleyen en büyük tehlike plansız, programsız kentleşme, yoğun göç, yüksek turizm etkisi ve tarımsal faaliyetlerin baskısı altında kalmasıdır. Antalya içme suyu kaynakları koruma alanlarında, bilimin belirlediği ve ayrıca kanun ve yönetmelikler ile desteklenen koruma tedbirlerinin uygulanmadığı görülmektedir. Mutlak koruma alanlarında su yapıları dışında hiçbir şeyin yapılmaması gerekirken bu alanlara oto yollar yapılmakta, bu bölgelerde yerleşime izin verilmekte ve tarımsal faaliyetler yapılmaktadır. Resmî Gazetede mutlak koruma alanı statüsünde değerlendirilen Döşemealtı ve daha üst seviyelerde bulunan yüzlerce düden korunmayı beklemektedir.

Su kaynaklarımızın kanun, yönetmelikler ve bilimsel gerekçeler doğrultusunda korunmamasının sonucunda su kaynaklarımızın süreç içerisinde kullanılamaz hale geleceği konusunda yerel yöneticileri ve karar vericileri bir kez daha uyarıyoruz. Yeraltı Sularının Kirlenmeye ve Bozulmaya Karşı Korunması Hakkında Yönetmelik3 kapsamındaki tüm maddeler ilimizde uygulanmalı, çok geç kalınmadan gerekli adımlar atılmalı ve önlemler alınmalıdır.”

Kaynak: HABER MERKEZİ