Ülkede maalesef çürümüşlük, kokuşmuşluk devlet idaresinden tutun birçok kurumlarda kendini göstermektedir.

Aydınlar ve düşünürler bir ülkede adaletin bittiği yerde bu veriler kendini gösterir ve ülkenin tehlike çanı verdiğini belirtirler.

Bir de benim başıma gelenler kimselerin başına gelmesin diyeceğim ama maalesef geliyor..

Vatandaş kime baş vuracağını bilememenin ezikliğini ve benim gibi çaresizliğini yaşıyor.

Benim sorunum Büyükşehir Belediyesine bağlı ASAT ile ilgili…

Antalya Büyükşehir Belediyesi gelişi güzel yönetilerek gelir getiren birimleri adeta arpalık olarak kullanmaktadır. Görevliler iş bilmezliğin acısını vatandaştan çıkarmaktadırlar.

Bunu herkes de biliyor..

Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, belediyeye bağlı ASAT Türkiye’nin en ucuz suyunu halka verdiğini iddia ediyor. Oysa ben belki de Dünyanın en pahalı suyunu kullanmak zorunda bırakılan bir vatandaşım.

Geçmiş aylarda su faturam her vatandaş gibi 200-250-300 Türk lirası olarak geliyordu. 6 ay önce bu rakam birden 400-500’lere çıktı. Daha sonra burada da durmadı 900 TL’yi aştı. Bulunduğumuz binada yaptığım araştırmada benimle aynı durumda 2 daire daha vardı. Bunları da ASAT yetkililerine bildirdim.

Bir binada 3 dairede böyle bir sıkıntı varsa Antalya genelini buyurun siz düşünün…

Benim daire için kaçak var dediler…

Su tesisat ustası buldum. Yapılan araştırmada kaçak olmadığı ortaya çıktı. Gelen usta bu kadar su kullanmamızın mümkün olmayacağını da belirttiler ve gittiler.

ASAT kendi teknik ekibini tam 7 kez göndererek kaçak var mı? Neden bu kadar yüksek fatura çıkıyor anlamaya çalışırken gelenler bu faturanın çok yüksek olduğunu söylediler.  Bu işte bir hata ve yanlışlık var dediler.

Benim durumumda olan komşularımın durumları normalleşti.

Birden benim fatura 700 TL’ye düştü…

ASAT Genel Müdürü İbrahim Kurt benim yüksek fatura işi ile ilgili adının Emre Bey olduğunu öğrendiğim Birim Müdürü olan beyefendiye verdi. Bu bey bizzat ‘’Bu kadar fatura gelmesi olanaksızdır. Sanırım sizin arıtma su kaçırıyor’’ diye topu bize attı. Biz aynı gün arıtma cihazını değiştirerek tüm arıtmayı yeniledik.

Genel Müdüre durumu bildirdim. Bana bir ay daha bekleyin fatura sorununu sona erecekmiş gibi sözler sarf etti.

Whatsapp’dan mesajla yaşadıklarımı sayın Başkan Böcek’e de anlattım.

Aradan bir ay geçti gelen fatura 718 lira.

Yeni gelen faturamı yetkili bütün birim yetkililerine ilettim.

Daha bir ay kadar öncesine kadar bu kadar suyu kullanmanız mümkün değil diyen ASAT usta ve yöneticileri, Genel Müdürü başlarını kuma gömmüş sessizler.

Bu kez de yapacak bir şey yok bu faturayı ölene kadar ödeyeceksin gibi duruşları var.

Çıldıracak duruma geldim…

Psikolojim bozuldu….

Kent merkezinde bizim binada yaşayanlar gibi binlerce mağdur vatandaş olduğu kanaatindeyim.

ASAT yetkililerinin bu tavrı ne adalete ne insanlığa ne de yöneticiliğe sığmayan bir davranıştır.

Dün öyle, bugün böyle…

Anlaşılan belediye bazı faturalarını biz vatandaşa kesmekte kararlı.

Bu ülke sahipsiz değildir…